Şaibe odası Şiiri - Akın Akça

Akın Akça
1865

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Şaibe odası

Şaibelerin odasında bir satranç partisi.
Gök karanlık ve yeryüzü; satranç tahtası, aydınlık.
Knut Hamsun'la Ingmar Bergman neyi paylaşamıyor çok fazla anlayamıyorum.
Bir akdenizliyle bir iskandinav arasında olsa daha kolay olurdu.
Piyon yürüdü, vezirler karelerden atları düşürdü, sis kapladı
sonra bir rüzgar patlak verdi ve seyyyar kalıntı birikinti
yavaş yavaş kendi içinden sıyrıldı,
boyutlar kendine zaman yerküreye oturdu
ve şah mat! bunun olduğu anlaşıldığında, ne zaman gerçekleştiği düşünüldü.
Bunun, o geride kalmış, mevzuların ara zamanında
kalan boyut ve zaman mefhumuyla bir ilintisi var mıdır, var mıydı?
Kapadılar ışıl ışıl tabla satrancı, Bergman ve Hamsun.
Ufuk, olanca geniş; öte bir sınır barındırmaktan.
Floresan satranç ve bir parti ve eller ile kolları parmakların;
zihin ne yapıyor olacaktı dere yataklarının oluşacağı?
Oda gibi bir yerdeydiler, oda bütün karanlığın ortasındaydı...
Şaibelerin Odası'nda oldukları belli oluyordu
çünkü onlar satrancı bu odada oynuyorlarmış
ama biz bunu izlerken, onlar dünyanın yüzeyinde gözüküyor
etraf da onların arkaplanında aperatifler olarak kalıyordu...

Oda onlardı ve onlar bu yeryüzü ama onlar, bu oda olmayabilir.
Kapıyı açıp, kalktıkları masadan kaçışarak yavaştan, birlikte, kol koala gittiler yüzeye;
uzay içindeki dolaşan uçan evde gidiyor gibi.
Kurtularak mı dağıldılar taşa toprağa, tozlara, kayaya,
aralardaki suya; suyun oluşturacağı derelere...

Akın Akça
Kayıt Tarihi : 2.12.2007 05:44:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Akın Akça