Aziz Efendi bağ dikmiş,
Eski köye yeni adet getirmiş.
Dağın yamacında,
Üzüm mü yetişirmiş.
Günü gelmiş,
Asma kütükleri meyvelerini vermiş.
Ova köyleri,dağ köyleri,
Tütün üreticiliğidir tek bildikleri.
Birkaç dönüm de buğday ekerler,
Tanesinden ekmek yapar,
Samanıyla hayvan bakarlar.
Babadan görme çiftçilik, bu kadar.
Bir katıra iki sepet sardı,
Oğluna para verdi,
Ova köyünden, dağ köyüne gönderdi.
“Aziz Efendiye selam söyle,
Biraz kara üzüm versin.”dedi.
Talep, eksiksiz yerine geldi.
Parayı verdi çocuk,Aziz Efendi’ye,
Gülümsedi Aziz Efendi,on yaşındaki çocuğa,
“Bu para sahte,geçmez,
Al parayı,selam söyle babana.”
Çok utandı çocuk,
Üzümleri de almıştı üstelik.
Olayı anlattı babasına,
Baba da gülümsedi oğluna.
Seneler sonra anladı,
Paranın sahte olmadığını.
Dostlar arasında,
Bir selamın nerelere dayandığını.
(05 Ağustos 2006)
Ömer Faruk BaykalKayıt Tarihi : 5.9.2006 16:36:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)