Çok mu şeyle irkildim, ne ki bu sabahlar
Başımın üzerindeki mutsuzluk kilidi
Açılan bir Alaattin kapısı, bir kapçık susamlı
Çiziktirmekle geçiştiremeyecek kadar onurlu
Disiplinli bir şekilde içiyoruz her kış
Ve her yaz, bunları konu ediyoruz utanmadan
Sahte macera başımızdaki, bir kamçılı madam
Basmanın altındakini hayal ettiren güç
Yazı da getirebilir bakışa göre
Renklerle oynamaktan vazgeçeceğim bu gidişle
Bu gidişle kızı alacağım o hâkî bahçeden
Bahçelerin daha gerçek ve daha yeşil olduğu bir yere
Üfledikten hemen sonra penisilini ilkbahar güneşine
Ve yutkunduktan sonra iltihabını kandırılmış geçen yılların
Askerî hastanelerin karanlık park yerlerinde
Gececi ve şüpheci bir imbat eşliğinde
Eski bir öğrencimin şırıngasının ucunda
Mutlu bir bilinçsizlik gibi dönerken geriye göç
Öfke yine kabarıyordu Gabar dağını sulayan kan gibi
Bela okumaya geldim hepinize, ben bir günahsızım
Ben bana anlatılanlara inananım, ben sonra birden
Bire gidenim, alanım hepsini o sonsuz hâkîlikten
Birinci olurken ikinciye üzülmekten hicap duyuyorum artık
Öyle ki, sabahın körü ağzıma kötü şeyler geliyor, bak
Öyle kötü seviyorum ki topunuzu, öyle kopuk ve artık
Bu gidişle hepinizi alacağım o kadersiz bahçeden.
Tamer GülbekKayıt Tarihi : 23.1.2009 15:34:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!