Şahra Şiiri - Elazığlı Mustafa Kaya

ne zordur bilemezsiniz
ağustos sıcağıdır
bir yanı fırat kenarı
bir yanı sarı diken bayırları
yaz tatillerimin tek adresi
siz bilmezsiniz
yeni adı şenpınar
eski adı vahşeni
tarlalar dörülür
orak-tırpan yarışıdır bu
bilek gücü daha doğrusu
bağ yapılan sapları taşımak gerek
dolgun başaklı buğdayları
merkebe vurulan bağları germek
yükü dengelemek
yıkılmasını önlemek
ne zordur bilemezsiniz..
merkebe “çoo” demek
ardına takılıp uzunca tozlu topraklı
kimi yerde beyaz kimi yerde kırmızı toprak
patikalardan geçerek
arkların kavuşturduğu sularda serinleyerek
damlarında loğ bulunan kerpiç evleri
bağlık bahçelik yeşillikleri uzaktan görerek
harman yerine yaklaşmak
en büyük sevincimiz olurdu
ve koşturarak hayvanı
kendimize roller biçip
en iyi binici
en hızlı şahracı olurduk
su kabaklarını doldurmak
yufka ayran ekmek
hazırlık yapılmış öğün getirmek
en mutlu dönüş sayılırdı
bir söğüt gölgesinde bağdaş yapıp
bir cigara tüttüren dedenin gururu olmak
ve
“çüüşşş” – “çooooo” sesleri arasına karışan
ağustos sıcağını “cirik” in
veya “hakko” nun serin suları bastırırdı.
köye yaklaşan merkebin anırmaları
diğer merkeb anırmalarını artırır
“kulik” ler de işi azıtırdı
şahra taşımak benim en sevdiğim iş oldu
elekci kızın parlak inci dişleri aklımdan çıkmıyor
bir de çoban kızının altın sarı saçları ve
çıplak atın üzerindeki çakır bakışları...

22.07.2004 / Elazığ
mustafa kaya