Şahmaranlar(7) Şiiri - Yorumlar

İsmet Barlıoğlu
1529

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

Atikali ‘den gelen bir taksi hafif vırıltılarla yokuş aşağı geçip Saraçhane ‘ye doğru kayboldu. Apartmanların kapılarına bırakılmış tepeleme dolu çöp bidonlarından birkaçı devrilmişti. Bidonları iri iri köpekler talan ediyorlardı. Birkaç kedi, kediliklerini yitirmiş, alçıdan yapılı papyon kıravatlı kedi kumbaralar gibi, bidonlara gözleri dikili, uzaklara oturuyorlardı. Köpeklerden biri, bidondan, çektikçe ip gibi uzanan, beyaz renkli bir şeyler çıkardı. Üşütücü sabah rüzgarı bidonlardan dağılan kağıtları, yükselen kokuları uçurdu., estiği yöne doğru götürdü. Çarşamba Pazarı ‘ndan gelen iki şarhoş, asfalta inen merdiven inşaatında, geçecek yol arıyorlardı. Dörtyol kavşağında, trafik polisinin gündüzleri durduğu yerde, bir eliyle yanındaki erkeğin ceketini tutmuş olan bir kadın kusuyordu. Az önce çöp bidonlarını eşeleyen köpekler, öfkeli hırıltılarla birbirlerini kovalayarak eskiden kalma taş kütüphane binasının yanındaki sokağa daldılar. Uzaklarda yankılanan sarhoş bir ses ‘Hoşt… Hoşt…’ diye bağırdı. Bir bekçi düdüğü öttü. Asfalt, kirli duvar gibiydi. Hava serinleştikçe serinleşiyordu.. Fatih ‘teki Şehitler Anıtı ‘nın çevresindeki tahta sıralardan bir horultu yükselmekteydi. İtfaiye ‘nin önünde, başları miğferli, ayakları çizmeli, belleri kancalı-kayışlı adamlar geziniyordu.
Delikanlı ceketinin yakalarını kaldırıp yanaklarına kadar kapadı. Çenesini içeri çekti. Durdu. Avuçlarıyla, yaktığı kibriti perdeleyerek dudakları arasında duran sigarayı ateşledi. Söndürdüğü kibriti atmadı, ters çevirerek gene kutusunun içerisine koydu. Kutuyu sol avucunda sıkıştırdı. Kemerin altını geçti. Sağ ayakkabısının içinde batan bir şeyler vardı. Ayağını ayakkabı içerisinde kabartıp salladı. Kum tanesi değildi: Yer değişmiyordu. Batıp durmaktaydı. Yoklamak için rahatça ayakkabısını çıkaracak biryerler aradı. Ta aşağılara uzanan ve Unkapanı Köprüsü ‘ne ulaşan gidiş gelişli parke yol tam ortadan bölünmüştü. Bu bölük boydan boya çimenliydi. Bölüğün sağ ve solunda ortadan gidecek yayalar için kaldırımlar vardı. Çimenlerin ortasındaki çapalanmış toprağa mermerden bir heykel koyulmuştu. Heykelin yakınında çimenlerin dibine oturdu. Ayakkabılarını çıkardı. Elini ayakkabının içinde gezdirdi. İçerde, ökçeye yakın bir yerden metal bir çivi uç vermişti. Çevresine bakındı, taş bulamadı. Bir ayağı çoraplı olarak seke seke caddeyi enlemesine geçti. Zeyrek Yokuşu ‘nun oralardan bir kaya parçası bulup geldi. Ayakkabılarını çimenlerden alarak kaldırım taşlarına özenle yerleştirdi. Taşla ayakkabının içine içine vurmaya başladı. Taş parçası büyüktü. Ayakkabıya uygun gelecek sivri ucu yoktu. Çiviye vurmak istedikçe ökçe derisini eziyordu. Vurdu, vurdu, sonra ayakkabının içini yokladı. Çivi ezilmişti. İçerisi taşın ufantılarıyla doluydu. Ters çevirip silkeledi. Giydi. Bağlamak için çekiştirirken ayakkabının bağı koptu. İkiye bölünen bağın parçaları kapsül deliklerine kısa geliyordu. Düğümlenecek hali de kalmamıştı. Savurup attı. Bağ parçalarından biri mermer heykele çarpıp asıldı, olduğu terde sallanmaya başladı. Delikanlı birçok kereler yanından geçip gitmiş olduğu heykele baktı. Bu bir aslan heykeliydi. Pençelerini amansızca geçirdiği bir ceylanı parçalıyordu. Ceylanın gözlerinde ızdırap vardı. Belki de değildi.

‘Aslan ceylanı parçalarken aslandır. Birilerinin birilerini parçalaması. Hergün görülsün ve asla unutulmasın diye mi koydular bunu buraya? Bu kaba kuvveti. Bu gücü yetenin yetmeyeni parçalamasını. Kim koydurdu bunu şu caddeye? Caddenin ortasına? Her fırsatta kaba kuvveti yeren yöneticiler, düzenleyiciler, güzelleştiriciler mi? İyi etmişler. Doğaya uygun olan bu. Bilinçsiz kuvvet. Kaba kuvvet. Aslanlar hukuk okumaz ki. Aslanlar yasa, vicdan, hak, hukuk bilmez ki. Kuvvetli de olsa hayvan, hayvandır. Ne yapsın aslan? ’

Çimenlere basmadan uzandı, ayakkabı bağı parçasını asıldığı yerden aldı ve caddeye savurup yürüdü.
Unkapanı Köprüsü ‘nden hızla geçen aşırı geç kalmış veya aşırı erken yola çıkmış bir araba, köprünün avanslı demir bağlamalarından gürültülü sesler çıkararak kayıp gitti.

Tamamını Oku

Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta