Şahmaranlar(33) Şiiri - Yorumlar

İsmet Barlıoğlu
1529

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

Babam Antep ‘de rahatsızlandı. ‘İvedilikle Ankara ‘ya ulaştırırsanız belki kurtulur.’ Dendi. Memurluk, biliyorsun, para yok. Fıstıkçı bir arkadaştan borç para alıp getirdim buraya. Babam burada, hastanede öldü. Sen gelip son defa yüzünü görebilesin diye adamlara yalvardım. Kabul edip buzluğa koydular. Babam şimdi hastanenin buzluğunda, Ben de Ulus ‘tayım. Konuşma bitince babamın yanına gideceğim. Küçük kardeşlere bildirmedim. Tümü memur, tümü yoksul. Gelemezler. Kahrolurlar. Her şey bittikten sonra duyururuz. Sen şimdi hemen yola çık. Yarın çok geç olur. Ben ağlıyorum abi, sen de ağla. Başın sağolsun. Babamız yok artık. Bundan sonra babamız, arkamız sensin. Gel.

Alttan birileri kalbine sırt vermiş, pençe takmıştı. Kalbini kaldırıyordu, öfkeli birileri. Kaldırıp kaldırıp fırdöndürüyor, havalandırıp havalandırıp, fırlatıp fırlatıp biryanlara, biryerlere atıyor, bu kere, kuvvetli kaslara bağlı demirden ayaklar altında, içindekilerle birlikte sıkıştırıyor, eziyor, kanatları tersine açılmaya zorlanan bir pencere gibi, korkunç bir güçle kıra kıra katlıyor, içeri girip biryerleri kavrayan çok yetenekli eller, vücudunu, kaslarını, kemiklerini, etlerini, sinirlerini, damarlarını ayırıyor, parçalıyor, tahtaların çatlakları arasından lif lif, iplik iplik dışarıya çekiyordu.

Kabinden dışarı kusarak ve hüngürdeyerek çıktı. Kıravatını gevşeteceğine sıkıyordu.
Sokaktaki ayaz yüzünün sarartısını iğrenç bir morluğa çevirdi. Arabaya posta çantası yükleyen bir şoförün görmeden attığı dolu torbanın çarpmasıyla, karlı kaldırımlarla tekerleklerin arasına yuvarlandı. Birileri çekip-çıkarıp üstünü-başını süpürdüler. Yanaklarında donmuş damlalar, caddenin ışıkları değdikçe soğuk kristaller gibi parıldıyorlardı. Yüzü, yanaklarından gözlerine doğru duygusuzlaşmaya başlamıştı.
Ne kadar gezindi, nerelere gitti, neler yaptı, bilemiyordu.

Tamamını Oku

Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta