Delikanlı arabaya tırmanıp bindikten sonra kapıyı çarparak kapattı. Araba sallana sallana yola çıktı. Kafasındaki eski fötrü tamamen geriye itmiş olan kalın bıyıklı, sert kemikli, kalın kaşlı, ciddi görünüşlü şoför, gür bir sesle ve yüzüne bakmadan sordu:
- Sigaran var mı?
- Birinci.
- Ver.
Sigarayı arabadan çektiği çakmakla yakan şoför derin bir nefes aldı:
- Niye filtreli içmiyorsun?
- Alışkanlık.
Bir deniz bekliyorduk. Duvara çarpıp ölmesi gibi
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem
Devamını Oku
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem
Güzel ve çok güzel tebrik ediyorum saygılar Gülay MORGÜL
adkıcı bir dille kaleme alınmış ki bir çırpıda okudum çok güzel bir hikaye
saygılar
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta