damarlarını gördüm senin
alnımın yanı başında senin
akan, sessiz, derin kanımızın uğultusunu
orada bildim
kendini bilmenin bir taşı avuçlarında tutmak
kayaların üstünde kavını bırakmak olduğunu
ellerini gördüm
süs kirazlarına parmaklarını aşılıyor diye değil
hiç nedensiz sevdim onları
parmaklarımı öpüşünü
sonra o öpüşü alnının ortasına taşıyan amennayı
kadınlarınla birlikte bana yükselmiş höyüklerinde
küçük bir demon olarak yaşamayı sevdim
yutağından geçerken bir elmanın çığlığında
bütün peygamberler meryem’den doğmaydı
hepsi meryem’in aşığı, duydum
asla’ya çıkan dört yol ağzıydı bütün çarmıhlar
dudaklarının tadını salome olarak aklıma yazdım
sürünerek derinine ulandım, tılsımına
çok sonra da senin olduğunu bilecek
kazınsa da çıkmayacak kadar derinime
kumruların ötüşlerini hiç nedensiz bıraktığı arka bahçeye
kaç kuşun
kaç kadının biriktiği dokunuşlarını
bir hiç olan yüzüme yazdım
sınırlarında ara sokakların
kim bilir ne zamandır bizi bekliyordu bu aşk
Kayıt Tarihi : 22.7.2008 22:40:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)