Ayrılık vaktine bir kala...
Tutuldum sana be birtanem,
Hem de delicesine tutuldum.
Kokladım seni
Ve mübtelân oldum.
Senden vazgeçmem imkansız,
Sensiz nefes almam çok zor,
Yüreğim seninle çarpıyor,
Hücrelerime yayılan kanda sen varsın...
Senin tutuklun oldum,
Kalbine hapset beni
Ve asla serbest bırakma.... derken,
O gün geldi çattı...
Seninle geçireceğim tek bir gün,
Kahvaltıdayım, seni bekliyorum,
Dışarıda delice yağan yağmuru izliyorum.
Nedense hep yağmurlu olur gidişlerim İstanbul'dan.
Ama bu sefer yağmur sanki daha bir şiddetli yağıyor
Ve aynı şiddetle rüzgâr da ona eşlik ediyor.
İstanbul benim gidişime mi ağlıyor,
Yoksa benim yerime gözyaşı mı döküyor?
Demiştin ya ''Istanbul' da sonlar hep acı verir'',
Bu sefer ki acı bambaşka, içimi parçalıyor,
Çaresizliğim yüreğimi sızlatıyor.
Ama düşünüyorum da,
Bunları yaşamamız gerekiyordu,
Aşkı tatmak isteyen bizdik,
Acısına da biz katlanacağız.
Sen bana 'ask acı verir derdin' ya,
Ben de vermemeli, mutlu etmeli derdim,
Ama şimdi anlıyorum ki,
Acı aşktan gelmiyor,
Özlem ve ayrılık acı veriyor.
Beraber olamamak,
Sevdiğinden ayrı kalmak, asıl acı olan,
Aşkın kendisi değil...
Katlanacağız ayrılık acısına
Ve bir gün elbet kavuşacağız, öyle değil mi?
Güçlü olacağız,
Acıların bizi yıkmasına izin vermeyeceğiz,
Hayata dört elle sarılıp,
Kavuşacağımız günü bekleyeceğiz.
Şafak kaç derdik, hatırlıyor musun, aylar önce,
Günleri sayardık,
Yine şafak sayarız ve teskere alacağımız günü bekleriz,
Olmaz mı canımın içi?
Acı çekmek kolay geliyor,
Acılara alışmışız çünkü biz.
Zor olan ne biliyor musun?
Mutlu olmak, mutlu olmayı istemek
Ve bunu başarmak için çaba göstermek.
Söz ver bana, biz zor olanı başaracağız, tamam mı? ....
(Eylül 2003)
Mine GülKayıt Tarihi : 25.1.2004 06:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)