Bir eski otobüs ki;
Kımıldamaktan aciz,
Yolların yorgunluğu
Çökmüş üzerine.
En az o otobüs kadar
Yorgun bedenler
Tahta masalarda
Yalnızlığı doldurmakta
Boşalan kadehlere.
Ilık ılık esen meltemde
Işıl ışıl İzmir’im
Şahin Tepesinde…
Aliş su getir!
Aliş salatam nerede?
Ne İzmir’in ışıkları
Nede yorgun bedenine dokunan meltem
Cazip gelmiyor Aliş’ e
Koşturmakta can havliyle.
Yanlış yerden tutuyorsun
Be oğlum hayatı
Yanlış yerden
Küçücük ellerinle
Gerçi neresi doğru?
Biz mi hayatı tutuyoruz
Yoksa, hayat mı bizi tutuyor?
Bilmiyorum bende
Buradayız işte en nihayetinde
Şahin Tepesi'nde…
Hadi kaldıralım kadehleri
Şu yanan ışıkların altında
Yaşanan hikâyelere
Ve anason kokusu sinen hayallerimize
Bir güvercin kadar tedirginiz hepimizde
Şahin Tepesi'nde…
İzmir – 2015
Ahmet Dinç Kayıp AnahtarKayıt Tarihi : 19.3.2018 01:40:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
*** Türkiye'nin birçok ilinde bu isimle bu isimle anılan yerler olduğunu da duymuştum, ama şiirin konusunun geçtiği ''Şahin Tepesi'' İzmir'in Buca ilçesinde. Birgün bir dostla gitmiştik oraya. Ben biliyordum ama önceden hiç gitmemiştim. Müthiş bir İzmir manzarasıyla karşılaştım orada. Lastikleri patlamış bir eski otobüsten bozma, meyhane vardı, manzaraya karşı yerleştirilmiş. Otobüsün arka bagaj kısmında ise mangal yapılıyordu. Yanında tahta masalar ve tabureler vardı. Ayrıca manzaraya karşı park etmiş araçların içerisinde içenler de. Bir çocuk vardı 13 yaşlarında, herkes o'na Aliş diye sesleniyordu. Aliş can havliyle koşturuyor ama yetişemiyordu işlere bir türlü. Öyle etkiledi ki o manzara beni, eve geldiğimde kalemimden bu satırlar dökülüverdi.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!