Yitirmediklerinin avuçlarında
Bir bebek kokusu bırakıp,
Yıldızlar eşliğinde
ve daha yeni devirmişken otuz beş yaşını,
Bir poyrazın ucube esintisine kapılıp
gittin…
Kan yağıyor gökyüzünden,
Gökyüzü bugün sana ağlıyor.!
Duyuyor-
-musun..?
Kime bıraktın bilmem ki umutlarını.
Yakışmadı sensizlik dağlarına,
Kalemine kimse yakışmadı…
Güneşi avuçlattırdığın
Binlerce çocuğun öksüz kaldı,
Şiirlerin tutanaksız kaldı,
Ben, bıyıklarına saldığın gülüşe
Hasret kaldım…
Biliyor -
-musun…?
Renksiz rüzgârlarda eserken zaman,
İs lekesi kaldı gömleğinin kollarında,
Bir kadının yüzünden,
Gömleğine düşen sarı saçları kaldı…
Yitip giden Devrimlerin isimsiz sancıları kaldı…
Gece kuşatılmış yollarda haykıramadığın ağıtlar sindi; göğe
*Atkıran’a ağıtlar sindi
Duyuyor-
-musun…?
Mem ile Zin’i düşlüyorsun,
Siyabend ve Xece’yi
CembelÎ ve Binevşa Narin’i
Ferit ile Selma‘yı
Tatvan - Adilcevaz yolunda,
Sabri dayıyı düşlüyorsun…
Düşlerine bir parça gözyaşın karışıyor
Görüyor-
-musun…?
Gecikmiş bir vapur tek yolcusuyla giriyor Tatvan sınırlarına,
Sen gecikmişliğinin arkasına sakladığın
Cigarandan yanarken,
Artık saçlarına hüzünle karışık aklar düşmüş
Bir kadın geçiyor kara sularından,
Kaçak sevda yüklü,
Sevdaya kaçak...
Görüyor-
¬-musun…?
*Atkıran: Sivas-Zara’nın bir köyü
Gökhan TUÇ
Gökhan TuçKayıt Tarihi : 8.3.2010 23:47:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!