Kahramanmaraş, Elbistan doğumluyum.
Polis emeklisiyim.İktisat fakültesini bitirdim. Şu an Konya Ereğli'de oturuyorum.
Devrinde kaybolsa,çobanın dağda kuzusu.
Hazreti Ömer idi, onun sorumlusu.
Onlarca hakim, kadı,dizilse saf saf.
Çökmez mi ülke? yoksa adalet, insaf.
Gençlik eski bir masal, tozlu raflarda kalan.
Tozunu alsam bile, yaklaşır mı kaybolan?
Kamçı elde olunca, sallıyordum habire.
Ne güzeldi dostluğum, sandım gider kabire.
Babamdan böyle gördüm, bulduğuna kanaat.
Hiç birgün kıskanmadı, komşuda var niye at.
Bizi aç bırakmadı, düşmana olsa muhtaç.
Bıraktığı tek miras, insan gibi yaşamak.
Böyle olunca baba, evlatta olur mu kat.
Bir yol gösterin, oradan gideyim.
Dikenli yol ortasında kaldım ben.
Bir söz söyleyin, oradan söyleyim.
Daha söz söylemeden tıkandım ben.
Başımda siyah saç varmı, göreyim.
Üsküdar vapurunu bekliyorum,
Beşiktaş iskelesinde.
Anılar tazelemek istiyorum,
ayrılık arefesinde.
Ağır, ağır abarda yapıyor,
o vapur, rıhtıma usulca.
Bir şarkı dinledim radyodan,
içimi kapladı gam.
Aldı götürdü bu dünyadan,
oldum yalnız bir adam.
Hangi sevgiliye yazılmış,
bu kadar güzel sözler.
İlkbaharda kim düşler, güzü.
Mevsim, tüm mevsimlerin özü
Her renk çiçek, berrak gökyüzü.
Hangisinden alayım gözü.
Parmak ucumda bir kelebek.
Gezen tilki yeğdir, yatan aslandan.
Kaptırma kolunu, kurtul tasmandan.
Ne dosta muhtaç ol, ne başın eydir.
Açığını verme, bilsinler beydir.
Heybetinden geçilmiyor ya,
Dağlardan yüksek bulutlar var.
Eline kimse su dökemez güya,
Kayaları çatlatan pınarlar var.
Biraz kendine çeki düzen ver.
Ne anlatsam, neler yazsam ey Kudüs.
Nur içinde parlıyor, Beytül Makdis.
Etrafına yapılan, on beş kapı.
Benzeri olmayan kutsal bir yapı.
İlk kıble olmuşsun, tüm müslümana.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!