İçimdeki mavilere
Kan ter içinde koşan atlardan
Bir yol açacağım.
Çarpa çarpa bahsedeceğim duvarlara,
Adını Aptallığın.
Düşürdüğüm çiçekleri bulamayacak,
Ağızlarında kandil söndürenler.
Sevgi cemresi düşmedi henüz,
Türkçe kelimelerle yazılamamış öykülere,
Balık avında ceylanlar gün ateşinde Zühre
İşte sabaha kadar sorum, zorum bu kendime.
Utanıyoruz,
Bir taş bile atamadık intifada
Bir elimde yetim Babil
Yeniden dirilip destanlar yazsaydı Habil
Şifalı otlar ararken göğsümde Calud.
Silik bir gölgeye hemhal olmaz sapanında Davud.
Bir yol açacağım İçimdeki mavilere süngülerden,
Sahile vurmayan cesetler biriktireceğim saçlarımda
Her vişneçürüğü sabahlara açtığımda gözlerimi
Biliyorum duymayacak beni
Eminönü Üsküdar vapurunda çığlık atan her martı.
Belki öksüz bir eylül ellerimdeki sürgün
Belki kifayetsiz dilim anlatmaya,
Tırnağımda büyüyen tümörleri.
Bu yüzden heybetli duruyorum önünde putların,
Bu yüzden sınanmışız zulmün kışlalarında,
Şimdi darağaçlarından bir yol yaptık mahşere,
Selam sana Hubeyb, selam sana İskilipli Atıf hoca,
Selam sana Şeyh Said, selam sana dokuz gül,
Her gün eksilirken içimizden menekşe kokularında memleket,
İçimdeki mavilerle vuracağım kırlangıçları,
Duyulmuş figanların hepsini taşıyacağım şiir ülkesine,
Hıra yalnızlığını büyütüp insanın mihrabına,
Derviş aklımı bir misafir bırakıp Ebrehe düşlerine,
Yürüyeceğim üstüne kemikten kurulmuş saltanatların.
Kayıt Tarihi : 20.10.2008 20:25:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Elbette duymazdan geliyor söylediklerini. Belki de daha söylenecek, anlatacak çok şey olduğunu bildiklerindendir..! İsyanı ve her ne olursa olsun direnişi ruhuna sindirmiş dizeler.Çok beğedim kutlarım.
TÜM YORUMLAR (1)