Bugün erkenden kalkıp
Limana gittim.
Fenerim altına, oturduğumuz aynı yere oturdum.
Güneşin doğuşunu seyredecektim, yokluğunda
Güneş bile bir garip doğdu,
Sanki o da bir şeylere küsmüştü…
Yapamadım… Kalktım.
Sonra sahile yürüdüm.
İlk gördüğüm taşım üzerine oturdum.
Denizin sesini dinledim.
Belki senin de sesini duyarım diye…
Heyecanla azgın dalgaları seyrettim,
Belki… Denizkızı olur da, sahile vurursun diye…
Yine yoktun… Gelmedin…
Oturduğum yerden kalktım,
Olur ya… Ayak izlerini bulurum ümidiyle…
Kumsalda yürümeye başladım…
Göremedim, dalgalar yok etmiş…
Çaresiz ve bitkin bir şekilde yürüdüm,
Bir umut, bir ışık diye…
Gölgesinde gün boyu oturduğumuz
Okaliptüs ağacına gittim,
Etrafında arandım durdum,
Olur ya! Kim bilir? İncecik kumlar arasında,
İçtiğin sigaranın izmaritlerini bulurum,
Belki dudak izlerin duruyordur diye…
Onlar da yok olmuştu!
Sahilde senden bana kalan sadece,
Okaliptüs ağacının göğsüne kazıdığımız bir kalp
Ve içinde, isimlerimizin baş harfleri…
Onlarda kaybolmaya yüz tutmuşlar,
Darmadağın olmuşlar…
Tıpkı benim gibi…
Kayıt Tarihi : 13.1.2013 18:37:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mustafa Karaahmetoğlu](https://www.antoloji.com/i/siir/2013/01/13/sahil-27.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!