Eski bir romanı okur gibiyim
Yıllardır açtığım hep aynı sayfa
Hep yırtık yelkeni dokur gibiyim
Sen zalim kaptan, ben acemi tayfa
Tufanlar yürüyor, gemi batacak
Yüreğimin sahibi, her şey senin elinde
Canım diyorum işte, canımı al istersen
Ruhum rüzgara tutkun, diner yağmur selinde
Gel bu ulvi duyguya uzanıp kal istersen
Yürek çağrısıdır bu, riya yok sözlerimde
Anlat rüzgar, anlat aşkı, can gözünden akar iken
Anlat sevda nasıl koydu, nasıl vurdu hançerini
Gönül kuşun, kırık kanat yükseklerden bakar iken
Nasıl ateş düştü, sardı benliğini, her yerini...
Anlat nasıl sevdin sende, bir zamanlar yandı canın
Karanlık kuyularda hapis kaldım bir süre
Kalınca duvarları bir türlü yıkamadım
Yalnızlıkla savaştım, yenildim göre göre
Siyah gözümü aldı, ışıga bakamadım
Tökezledim yürürken, zemin sağlam değildi
Ey sizi kırılgan, narin çiçekler
Siz deli rüzgarı hiç görmediniz
O "Rüzgar"; cesaret ardında bekler
Siz ruhtan, siz candan, can vermediniz
Siz leylak, laleler, gül olmadınız
Herşey unutulurda, bir sen unutulmazsın
Bir iz gibi kalbimde, daima kalacaksın
Sen vakitsiz gelen kış, beni üşüten yazsın
Fakat yine ısıtan, yakan sen olacaksın
Gözlerimden bakacak, bana aynadan yüzün
Bu bitab yüreğimi ateşe verme artık
Ben senden uzaklarda sürgünüm biliyorsun
Sonsuz serzenişimi bana çok görme artık
Ben bu nankör duygudan gerginim biliyorsun
Sen gününü gün edip yaşarken hiç habersiz
Bazen bir hudut koyarız sabrımıza. Aynı hudutu sevgimize ve acılarımıza da koymayı isteriz.
Bu bitiş noktası bazen unutmak olur, bazen de ölüm...
Kalbimin sahibi, ey ince sızım
Aşkından yanarım bir yere kadar
Tarumar duygularım dağıtırken ruhumu
Ben buradan uzakta bir yeri özlüyorum
Tuzundan arındırıp sahilimdeki kumu
Yorgun denizlerimde suları izliyorum
Bir mavi özlüyorum, hiç lekesi olmayan
Sen hiç yaş döktün mü deliler gibi
Hiç boyun büktün mü köleler gibi
Sen cansız kaldın mı daha ölmeden
Hiç cevap verdin mi bir şey bilmeden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!