Selam, yine adresini bulmayan mektupların birinde kaybolmuş sana sitemler yolluyorsam bil ki içmiş sarhoşumdur. Yine gönlümde esen fırtınalara mahkûm olmuş oradan oraya savruluyorumdur.
Seni böylesine sevip sana ulaşmak imkânsızken söylesene kadehlerde kaybolmaktan başka bir çözüm bıraktın mı bana? Bugün yine gördüm seni. İki yabancı gibi köşe kapmaca oynadık seninle. Sen ümit vermemek adına bakışlarını kaçırırken köşe bucak, bense onlardan bir tanesini yakalayabilmek adına uğraştım durdum bütün akşam. Zafer senin…
Biliyorum sarhoşum, kalkansız en saf halimle sana yine bir şeyler karalıyorum. Belki saçmalıyor belki de dünyanın en anlamlı cümlelerini yazıyorum. Her ne olursa olsun seni sevdiğim gerçeğini değiştirmiyor.
Ben sana böylesine mecbur böylesine mahkûmken senin ne yaşadığını ne düşündüğün inan aklıma gelmiyor. Belli ki senin de nedenlerin var. Belli ki bir şeylerden kaçmaktasın ya da ben böyle inanmak istiyorum. Çünkü hayata tutunmak için sana tutunmuşum ve senin de bana tutunmanı istiyorum.
Sevmişsin sevilmişsin birilerine inanmış ya da kandırılmışsın inan ki hiç umurumda değil. Ben geleceğimi seninle kurmak istiyor geçmişini sana unutturmak istiyorum.
Hayallerim var sana dair. Düşlerim var yarınlara dair. Ve o düşlerde baş aktör sensin. Sen olmadan ne film başlıyor ne sona eriyor. Hayatımın başlangıcından sorumlu değilsin ama sonu senin ellerinde. Bunu anla ve ona göre davran bana. Bir şekilde sana mecburum anla işte.
Farz et ki milyonların var, bana ne bundan? Evin barkın paran pulun yine senin. Sen zannediyor musun ki ben bunlara tamah ederim. Sanıyor musun ki parasız pulsuz evsiz barksız birisiyim. Benimde bu dünyada bir dikili ağacım var. Ama emin ol umurumda değil. O var dediğim her ne ise hepsi emanet. Hatta sen bile, evet desen ve evlensek başımın tacı gönlümün hazinesi yüreğimin gülü ama varlığınla ama yokluğunla beynimin çilesi olsan sen bile emanetsin. Sen, seni nasıl sevdiğimi bilir anlamazdan gelirsin ben ama ölüp dirilirim. İşte hayatla ölüm arasındaki senle sensizlik arasındaki fark, bir nefes.
Sana nasıl sitemler göndereyim, sevmedin ki. Bir kez olup benimle bir hayat düşünmedin ki. Sadece merakına mağlup oldun, başıma gelenleri benden duymak istedin sonra da kaçıp kayboldun. Hasretinle yanan bendim. Yalanda olsa sana dair hayaller kuran ben, düşler gören bendim. Gerisi ne seni alakadar eder ne başkasını. Ben kendi zindanımı kendim imar ettim. Sonra içine girip kapısını üzerime kilitledim. Belki bile bile lades belki de yanlış adres. Ama ne olursa olsun tercih benimdi. Yüreğimin adresi gönlümün vazgeçilmezi sendin. Belki de güvenmek istiyordum sana. Ama sen de korkularına yenildin.
Bak ayık değilim, hele kendimde hiç değilim. Sevdanın sarhoşluğunda sensizliğin fırtınalarında melankoli okyanusunda hüzün dalgalarında sahile vurup duruyorum. Ama dövülen her seferinde benim. Issız yalnızlığın sahilinde fırtınanın dinmesini bekleyen sen. Durulur dinersem belki de kaçıp gideceksin kalbimden beynimden. Oysa hazır değilim buna. Hele ki yarınlarımı düşlerimde seninle kurmuşsam, hayır kabullenemem böyle bir gidişi. Evet, deliyim şizofreniyim halüsinasyonlar içinde yaşıyorum. Beynimin kıvrımlarında sen dolaşıyorken söyle nasıl vazgeçerim senden.
Belki de şu an saçmalıyor başıboş kelimeleri ardı ardına sıralıyorum. Biliyorum umurunda bile değilim. Hatta ölsem belki “kurtuldum” diye sevineceksin. Galiba yine saçmalamaya başladım değil mi? En iyisi bu konuyu burada kapatıp bir başka sahibini bulmayan mektupta buluşmak üzere.
Dilerim, gördüğün güzellikler, kalbinden geçen güzellikler hayatına güneş olup doğsun. Sağlık mutluluk huzur ömrün boyunca seninle olsun.
İster sarhoş de ister ümitsiz vaka ama bil ki aşkınla sarhoş vuslat umuduyla dolu bir deliden sonsuz sevgi ve selamlar sana…
Sen unuttu vazgeçti say
Ben sevdam üzerindeyim
Dualarımda seni yaratandan diliyorum
Bir gün vuslat umuduyla yaşıyorum
Sen bilmesen de olur
Ben sevmenin güzelliğini yaşıyorum…
Gidişinle hasret ekerken yüreğime
Ben hep dönüşlerini sevdim
Gülen gözlerinle yüreğime sevda ekişini
Bu hayattaki en büyük imtihanımsın
Nefsimle kalbim arasında
Haramla helal arasında kalmak gibi…
Ben seni helalinden istedim
Sen hep bana haram kalmayı seçtin
Sen, gözlerimin aradığı yitik
Yüreğimin hasret kaldığı sevda
Ömrüme yazmak isteyip yazamadığım hüsranımsın
Sevmek her zaman vuslat değil ya
Sen ayrılıkların sevdası oldun…
Her şeyim yanlış
Kapısını çaldığım adres yanlış
Yanlışlar içerisinde takılıp kaldığım kalp yanlış…
©
9 Kasım 2024
02:00
Kayıt Tarihi : 15.11.2024 01:46:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!