Sahi Kuşlar Ne Zaman Ağlar?

Kaç günlerdir bu veda dolambaçları...
Kaç yıllardır?

Yarım kalmış sevginin savaşının artıklarını topladığım?
Bir dağınıklık bu zamana…
Süpürgesiz bir süpürme uğraşı bu sensizliği temizlemek…
Belki de bir kıyım bu iç düşüncelere…

Belki de bir,
bir zorlama bu savaş sonu kalan hayalini yok etme çabası…

Sen gidersen yetimliğimin sonu olmaz demiştin…

Kaç yetim yılları zorluyorum şimdi,
var kalabilmek için…

Uzun ve upuzun bir yol bu bitmeyesiye...
Göç kuşlarının ölmesi gibi telef olduğum…
Kanat çırpışlarım beyhude, boş dolaşan bulutlar ve kuru rüzgârlar gibi bir savruluş bu bulut altlarında…

Yorgansız uyumak bu kar serpintilerinde donasıya…
Buz tutmuş yosunların kum zerrelerinde donması bu…

Bekli de hayatın donması bu…

Bulutlar yağmurlarını boşalttığı kaç yağmur mevsimidir ki bu ıslandığım…
Ki
seni kurutamıyorum içimde…

Yarım kalmış sevdalar, hiç bitmez dediğimiz günleri bitirememek belki bu acı veren…

Sen gözlerini çektiğin günden beri bakışlarım değişti…
Sanki perde indi güneşin önüne…
Gözlerim kararıyor…

Hep derdik son bir bakış ilk bakıştan daha kesicidir diye…
Bedenimizde hangi uzuv kaldı parçalanmadık?
Yürek parçalanmasının tarifi var mı derdik, parçalanmış yürekleri görünce…
Hangi bakışların ardındaki karartılar daha çoktu ki biz kendimizinkileri sayalım.
Sen ve ben,
aşkta destan okumayı öğrettik kendimize oysa…

Sevmenin ve sevilmenin bakışlarını tarif ettik…

Kaç zaman oldu ki bu bakışları silemiyorum…
Seni bakışlarımdan sildiğim an ki, yüreğime çivi saplayışım olacaktı…

Ama başaracağım, seni hepten boyayacağım çamura…
Ve
hepten batıracağım balçığa…

Bu muydu gidişinin ardındaki sır… Benden istediğin…
Ya,
İnanmayacaksın ama seni bende yok etmeye çalışıyorum…
Sakın gülme bana…
Yarım kalan aşklarda hiç kimsenin sılası kendi sılası kadar can yakmaz…
Canımı yakıyorsun…
Kendi sılana dönemezsen bile beni buralarda yakma…
Sen kimsin ki hesaba doğru koşansın…
Sen kimsin ki ben hesaplaşmaya doğru koşarken sen benim yanımda hesap soran gibi koşansın…

Değmeyenleri anlattıkça ağlıyoruz…
Değmeyenler değenlere acı veriyor…

Sahi kuşlar neden öter?
Sahi kuşlar ne zaman ağlar?

Ama ötsünler
ve ne ölsünler,
ne de ağlasınlar...

Sahi kuşlar gülse ne olur, üzülmezsin di mi...
Üzülme üzülürsen seninle birlik bende üzülürüm...