Ardarda bunca yılı nasıl da devirmişti
         Geçen ayın sonunda seksenine girmişti
         Diplomasız filozof, işinin emektarı
         Peşpeşe tam dört dönem mahallenin muhtarı
         Görevden ayrılalı gerçi epey olmuştu
         Yirmi yıl kadar var ki huzur sükûn bulmuştu
         Bazıları dese de onun için “pek kaba”
         Saygılıydı herkese, nüktedan Şahap Baba
         Patcevaptı, muzipti, Hoca Nasreddin gibi
         O’ydu sözle yapılan her yarışın galibi
         Bir gün yolda giderken rastladığı bir dostu
         Selâm verip bermutad hal ve hatırı sordu
         Aklınca biraz gülüp eğlenmekti maksadı
         Dedi ki: “Şahap Baba, nasıl ağzının tadı? ”
         “Güç kuvvet yerinde mi? Yengemle aran nasıl? ”
         “Akşamları haremde var mı bir hoşça fasıl? ”
         Ne desin Şahap Baba, böylesi bir densize
         Yarasına tuz basan bu patavatsız söze
         Dalıp çok uzaklara kısık gözlerle süzgün
         En mühim ziynetini kaybetmiş gibi üzgün
         Dedi ki yavaş sesle: “Evlât, ne fırın kızgın”
         Ne de bu yaşta artık bizdeki kürek düzgün”
                                           
         (28.12.2006 – Lüleburgaz)
Kayıt Tarihi : 18.1.2016 23:00:00
 
 
 
 
 Şiiri Değerlendir
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İsim ve olay tamamen gerçektir. Şahap baba aramızdan ayrılalı epey oldu. Allah rahmet eylesin.
 
 



TÜM YORUMLAR (2)