Yüce bir dağıdım eridi karım
Arşa dayanıyor ahile zarım
Kuru yol üzerine koyun mezarım
Gelenden geçenden sor beni oğul
Yüksek tepeleri aşanlar bilir
Geremeze diksek ceviz
Evimize insin feyiz
Bu hadis’tir bilmeliyiz
Ağaç dikmeyi sevelim
Ağaç diken sevap alır
Karşısında meşhur geremez dağı
Bol olur peyniri kaymağı yağı
Bahçesi bostanı tarlası bağı
Dillere destansın babakonağı
Bağlarında bülbülleri ötüşür
Dinle mektubumu canım kardeşim
Güller solmuş bülbül ötmez bağlarda
Sen gurbette biz gurbette olunca
Evlerimiz harap olmuş kardeşim
Gurbet eller bize vatan mı oldu
Papa Türkiye ye geldi
Atamız rahatsız oldu
Yeni açan güller soldu
Seninde haberin var mı?
Gam getirdi keder sattı
Bu dünyaya geldim giderim dersen
Haramı helalı sormadan yersen
İyiliği unutup zulüm edersen
Ne olcak halin sonun sultanım
Alacağın yoktur borcun ziyade
Kuşburnusu meşhur olan ilimiz
Şeker şerbet gibi tatlı dilimiz
Bağımızda açar gonca gülümüz
Özledim de ben köyümü özledim
Ta ezelden gümüşüydü simgemiz
Bir kız gördüm Kelkitli
Yaktı da beni de gitti
Öyle bir bakış baktı
Beni perişan etti
Oy Kelkitlim Kelkitlim
Her sabah kalkarım erkendir işim
Sormadan söyleyim kırksekiz yaşım
Kalmadı ağzımda döküldü dişim
Emekli et beni sayın müdürüm
Sen bu gönlümün gonca gülüsün
Issız gecelerde garip yolcuyum
Yollar mı dertlidir ben mi dertliyim
Sefil baykuş gibi kaldım dallarda
Dallar mı dertlidir ben mi dertliyim
Feryat eden bülbül gibi dardayım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!