Camlarımız kapandı
kapılarımızdan önce.
Sulandı çiçeklerimiz
Toprağına emanet.
Satsan para etmeyecek
alsan paran yetmeyecek
güldüren
sızlatan
tokat gibi kala kaldıran
ayarı, gramı, kratı, benzeri olmayan
kimsenin işine yaramayan
boş kutular, tarihler, yeminler
resimler, kitap arası notlar
Bir mucizeyi kanatıp insan yapan
Her ne varsa onlar…
Hırsız gibi eline geçeni
o an da asla dönülmeyecek sanılan o evi
mavi yada siyah ruhsuz bir kimyasala
sığdırıp diz çökmek önünde.
O an inanmak her şeyin bittiğine…
O yağmur işte o yağmur
ağ gibi üstüne atılan
kıs kıvrak yakalayan
Tanrıya hesap sorduran
O yağmur işte o yağmur
kör eden çığlık
tüm sözlerini sağır eden bu veda
birkaç resim değil indirilen
hadsiz bir perde, yalan ayarlı bir bomba
kalbi ağzında patlayan bir kahraman oyunu yarıda bitiren.
Sen
Sen Aşkın izine sürünen,
Sen aşkın çarmıhında gerinen
sarılırken dallarıma kurutup gövdemi
içime içime köklenen,
her emeğe iki kurşun
biri senden biri benden.
Bazı kurşunlar hayata döndürür demiştin
Akşam dönerim ölmezsem…
Kayıt Tarihi : 4.9.2007 17:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!