I.
sırtında
yorgun argın gemiler taşır deniz
sen mehtaba bakarsın
ben sana
bir ihtiyar balık tutar
ince uzun oltasıyla
bir çocuk bize yara bandı satar
-ben yara mı dedim-
biz de
hepsini denize atarız
hiç yaramız yokmuş gibi
sen bana bakar gülersin
ben sana
gülüşlerimizi yüzümüze vurur
yine rüzgâr
çoğalırız
sırtında
yorgun argın gemiler taşır deniz
sen mehtaba bakarsın
ben sana
II.
karşı köyden
dörtnala atlar gelir
süvarileri alacakaranlık
heybetli
atları alaca kır
oluk ter boşalır sırtlarından
ve ah o buhar burunlarındaki
atlarının
şahlanırız
ve nehir biraz daha dalgın akar
akşam olunca
analar çocuklarına seslenir
kadınlar çamaşır yıkar nehirde
sıyırıp dizlerini
senin tokana bir kelebek konar
baştanbaşa ebruli
ve kurbağalar
cırcır böcekleri
bir şarkıya başlar
gece olunca
sen şarkıya dalarsın
ben sana
III.
rüzgâr saçlarını sıyırır yanağından
alnına ışır güneş
çayın dem vakti gelir
sen bu/hâra bakarsın
ben yar-âmâ
sen
elini gökkuşağının arasında
_____________gezdirirsin
(b) eline dolanırım
yahut ay vaktidir
sen
ayım olursun benim
gökyüzüne mimlediğim
gök mavisi yüzüne mimlendiğim
bakar bakar sarhoş olurum
hayyamlaşırız
su kaynar semaverde
çayın dem vakti gelir
sen bu/hâra bakarsın
ben yar-âmâ
IV.
sırtında
yorgun argın işçiler taşır traktör
sen güneş yanığı yüzüme bakarsın
ben yanık yanık sana
dağ eteklerine bir yağmur yağar bizi
işçiler taş ayıklar tarlalardan
göğ(s) ümüzden uçaklar geçer
yırtar çadırımızı
çobanlar sürü otlatır
gönlümüzün en yeşil otlarında
meleşiriz
Mustafa ErgunKayıt Tarihi : 3.4.2010 01:31:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!