Solgun yüzlü şarap tanrısına götürüyorum geceyi
Birkaç dik yokuşlu cam gamsız
Kadavra yalnızlığında demleniyor evlerinde
Ta ötelerdeki kadim çığlığın susmasına gönlüm çoktan razı
Ama …
Karanlık rüzgarlar karanlık kapılar ve karanlık boşluklar kol kolalar
Teslim olabilmek onlara bu işin gücün arasında
Bir sayfa daha açıyorum buluttan…
Onca sözcüğün içinden birkaç tanesinin başını okşuyorsun görüyorum.
Gece derinden derinden ilerliyor.
İçimde ‘hayır’ denilemeyecek yoğun arzular var. Duvarda suskun duran
Dörtgen tablodaki bu başkaldırıya gülümseyen portreye
Ulaşmak büyük zorluklardan bir yenisi
Sonsuza dek çoğalıyor olması soru imlerinin kendi yarattığımız yanılsamalardan…
./.
On dört yaşlarında taze sulu tepecikler
Şefkat barındıran bambaşka bir masalı önümüze seriveriyor birlikte okumak için
Seninle dile düşme korkusu ya da o gizli anlam üzerinde yol alma heyecanı
Koskoca ünlemlerden bile daha güzel.
Pervazın kenarlarından giren damlacıklar gibi ritmik,heyecan gürlüğü altında damıtık
Oluk oluk sızıntılardan doyması dudakların.
Birbirine soluk soluğa koşan gizli yüzün kısma düşüncesi tüm ışıkları
Her biri ciğerlere dolan sigara dumanları gibi hırçın med cezirler
Karanlığa örten camlara üşüşüyor
Sağanaklar…
Çekip çıkarılan bakmalar...
sekizkasımikibinondört
Necdet ArslanKayıt Tarihi : 8.11.2014 11:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Muhteşem...
Şiirin rengi sesi öyle dokundu yüreğime..
Sevgiyle saygıyla...
Şiiri dönüp okudukça şarap içiyormuşum hissine kapıldım.. Meret rakıya benzemez ki, bir bardağı tepeleme doldursan, bir dikişte içersin, tadını aldıkça... Dudaklarından sızanları elinin tersiyle silmek yerine, bir başka dudak gelip silse olmaz mı?
Ah! Nerde o şans bizde.....
Akşama bayağı iyi geldi Necdet... Hani 'içmesem de olur' gibi...
Kutlarım şiiri değerli dost...
TÜM YORUMLAR (4)