Sağa Gitsem Uçurum,sola Gitsem Yar

Sana şarkılar söyleyecektim,
Bazen rast,
Bazen saba makımda şarkılar.
Ah keşke,
Keşke,
Ilgıt ıldıt esen yellere karışıp,
Senin olduğun diyarlara bir gelebilseydim.

Yakamozlar en görkemli halleri ile
Raks ederlerken ay ışığının altında,
Ben seni iki kaşının arasından öpecektim.
Terin tadını dudaklarımda mühredip,
Belki de bir daha kimseyi,
Böylesine bir duyguyla öpmeyecektim.
Ah keşke,
Keşke hırçın dalgalara karışıp,
Bir avuç kum tanesi olup,
Senin olduğun sahillere vurabilseydim.

Bir ihtimal olsa ve
Sana olan hislerimi bilebilseydin.
Hiç bir zaman benim gözlerimle bakmadın ki,
Senin için neler istediğimi nereden bileceksin.
Yokluğun dem vururken usum da,
Zifiri gecelerde vuruldu,
Senli benli düşlerim.
Ah keşke
Keşke Sana olan hislerimi,
Bir güvercin kanadına yükleyip,sana gönderebilseydim.

Sağanak yağmurlar
Senin adımlarının izlerini silse de caddelerden,
Şimdi benim gölgelerim büyüyor kaldırımlarda,
Evinin yolunu kaybetmiş bir çocuk kadar,
Ürkek duygularım.
Sağa gitsem uçurum,
Sola gitsem yar!
Ah keşke,
Keşke kader çizgilerimi silip
Yolumu yeniden başa döndürebilseydim.

Söylesene kaç kez doğar,
Kaç kez yaşar,
Kaç kez ölür insan?
Bak nasılda buz kesti ellerim,
Söylesene Haziran da üşürmü insan?
Ah keşke
Keşke titrek ellerimi nefesin de ısıtabilseydim.
Yolumu kaybettim, hadi şimdi sen bul beni! !