Sözde seçkin çevrenin susuzluğunu duymadım hiçbir zaman.
Gençken bir matmazelin yelpazesine dans etmek için adı
yazılan kavalye olma hayali kurmuştum, eğer onu saymazsak…
Belki safkan bir atı tımar etme görevini üstlenecek kadar yükselebilirdim kariyerimde.
Gel gör ki gün oldu, devran döndü.
Fildişi kuleler yıkıldı, kibirli eşekler enkaz altında kaldı birdenbire.
Bir umut doğdu hurdaya atılmış eski cevherlere.
Kim bilir işlenebilirdik biz de, belki de.
Yönetmeyi unutmuş karıncalar, ağustos böceği olacağı
zamanlar gelene kadar hüküm sürdüler.
Ardında yolda yürüdüklerimiz çirkef deryasında boğulunca,
Çıplak heykel görmüş rahibe gibi başımız öne eğildi.
Güzel bir sondu, yaşanmadı ama bitti...
Emrah ArslanKayıt Tarihi : 12.7.2020 15:23:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Emrah Arslan](https://www.antoloji.com/i/siir/2020/07/12/safkan-2.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!