sen bir gönül yarası
içimde kalmış bir ukde
gelmiş aşkın mevsimi
ne olur gel Safiye
bitmezmi sanırsın zamanları
bu kadar hasret revamı,niye
siyah kırmızı elbiseleri
aşık oldum o an Safiye
hasret diyarlarına bekçi demişler
beklerim bir umut gelirmi diye
ateşi kalbimi yakarda durur
oysa oralı olmaz hiç Safiye
kaşlarına rastık sürmüş
dudaklarında ruju pembe
ak gerdanda kolyesi var
yazmış adını Safiye
yüksek ökçeli ayakkabısı
seker durur keklik diye
ona çıksa tüm yollarım
evin neresi kız Safiye
aşk bağına bağban olsam
içsem seni şarap diye
sarhoş olsam,ayılmasam
uyansam kollarına Safiye
çiçeklerden buket yaptım
hele güzel evin nerde
geldim kapısını çaldım
yaktı beni off Safiye
çiçekler görünce soldular
Tanrım bu nasıl güzellik diye
ben sevdimmi boşuna sevmem
dünya güzeliydi Safiye
bir elime dünyayı aldım
bir elimede sevgilimi
dünya ne kadar güzel olsa da
yinede ağır basıyordu Safiye
kapandı kapılar aşk yuvamızda
bir sevda başladı delicesine
bir elinde cımbız bir elinde ayna
iliğimi kuruttu Safiye...
19.Haziran.2011.İzmir
Ali Efeoğlu
Kayıt Tarihi : 29.6.2011 16:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!