Dur, ölmeden önce
Son bir dileğin var mı
Ceketin ne kadar buruşuk asker?
Ah evet
Kaçak günlerime git
Hiç mevcutlu bulunmadım resim dersinde
Okulun arşivinde yok inanabiliyor musun
Kırmızı kalemin kağıda döktüğü parlak
El izim
Avucumu bastırdığım toprağa bak
Ne kadar kırmızı
Ne kadar güzel
Onu al öğretmenime göster
*
Dur, ölmeden önce
Kopan kulağından haberin var mı
Onu seninle gömmeli miyiz asker?
Ah hayır
Ziyan etme öğretmenime ver
Belki bu kez çekmek yerine
Öpmek ister
*
Dur, ölmeden önce?
Ah evet
Ne alnımı boşa çıkar
Ne dudaklarımı
Koleksiyoncunun birine ver
Silahlarının üstüne assın
Kayıt Tarihi : 14.10.2006 19:41:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Tarihe ve savaşa dair iki vecizesini şiirin gözlerinden damlayan inci taneleri olarak şiirin altına almak istedim...
*İnsan, tarihe her istediğini söyletebilir, çünkü ölüler, itiraz edemezler.
*İnsanları en çok sevenler(!) , hiç şüphem yok ki yamyamlardır.
ŞİMŞEK.El konulurdu kağıda, parmakların etrafında kalem gezdirilerek kağıda çıkardı şekli. Kaytarmadan mahrum kalındı da el izinden, toprakla fena halde ödeşildi. Önce kalem kırmızıydı, toprakta ise kan kırmızısı.
DERİNLİK:Bu durum karşısında kopan kulak çekilmek yerine öpülecek.
ÇARPICILIK: Silahların üstünde koleksiyon.
Duygu, simge, felsefe ve çarpıcılık...
şiir ile resmen birliktelik gibiydi bu şiir ...
öyle ki..
kalemi atıp bir kenara parmaklarınız ile yazmış gibi bir his oluşturdu içimde...
duvarda tırnak izlerinizden figürleri görür gibi...
çok etkilendim ...
Etkileyiciliği bu kadar yüksek şiirler okumuştum daha önce de Nilgün Aras'tan. 'Bu nasıl bir stildir ki, insan alışamıyor, kanıksayamıyor' derken içimden, yanıt kendiliğinden yetişti imdadıma.
Şair olup yazmak değil, insan olup hissetmek durumunun dildeki yansısı, bu.
Yani 'harbi şairlik'...
Sevgilerimle
Aynur Özbek Uluç
Kutlarım.
TÜM YORUMLAR (9)