1
Yataktayım
Pencereden loş bir
Işık süzülmede
Tedirgin
Mehtabı seyrediyorum
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
TEK KELİMEYLE MUHTEŞEM...HAYATA DAİR...İÇSEL BİR YOLCULUĞA DAİR...HARİKA BİR SERBEST...İÇTEN VE AKICI DİZELER MISRALARIN ARASINA ÇEKİYOR OKURKEN...DÜŞSEL VE DÜŞÜNSEL BİR SORGULAMA...YÜREĞİNİZE VE EMEĞİNİZE SAĞLIK...KUTLARIM...ANT+10
Daha önceleri de okuduğum bu şiirini bugün bir kez daha okudum.Bir nehir roman gibi.Belki de kişinin iç evrenini yansıtmada Türk şiirine örneklik teşkil decek nitelikte harika bir çalışma.Çalışma demekle yanılıyorum belki de.Buna bir söyleniş mi desem acaba?Sayın AKTAŞ içinde yaşadığı koullardan kaynaklanan bir sürü sorunsalın etkilerini doğaçlama olarak şiirine taşımış sanıyorum.Baştan sona değin olanca serbestlik ve doğallık içinde geliştirilmiş bir çalışma.Hatta buna bir ÇÖZÜMLEME de diyebiliriz.Yaşamın bir kesitinin tabi olduğu mekanın-hastanenin- düşüncelerinde yarattığı tahribat ve bir birey olarak yaşam akışına bindirdiği yük çok çarpıcı...Bir kaçış sendromu şiirde gerilim artırıyor.Bireyin yalnızlığı,günü çeşitlendirmek adına yaşama geçirilen edimler çok doğal olarak sunulmuş.Sözü söylerken çekinceli dvranmamış.Okuyucudan gizlisi saklısı yok.BU BENİM İŞTE diyen bu Can Kardeşimi tebrik ediyorum.Erdemle...
2005 yılı aralık ayıonda İzmir'de hastanede yattığım 15 gün geldi gözümün önüne. Pecereden görünen ağaç dalına konan kuşlar, ziyarete gelen ve sonra da elini kolunu sallayarak özgürce gidenleri izleyerek yattığın yere bağımlı onları izlemenin ezikliği, özlemi tüttü yine durup dururken gözlerimin önünden. İnsan yitirmeden farkına varamıyor, 'anlamanın ön koşulu 'yoksun kalmak mı yoksa...
teşekkür ederim bu güzel dizeleri okuma fırsatını verdiğiniz için.
...TEBRİKLER SN AKTAŞ;
KEYİFLE, HÜZÜNLE OKUDUM; YAŞADIM, PAYLAŞTIM....YÜREĞİNİZE SAĞLIK EFENDİM.
KALEMİNİZ DAİM OLSUN;
PAYLAŞIMINIZ İÇİN TEŞEKKÜRLER
SEVGİ VE
E
L
A
M
L
A
R
'Arkadaşlık ağaca benzer kurudu mu, yeşermez bir daha' evet dogru olabilir ama unutulmamalıdır binlerce yeni fidan yetişiyor dostluk arkadaşlık paylaşım adına evet sonuçne olursa olsun polyannacılıgı bırakmadan daima pozitif düşünüp pozitif enerji yaymalıyız ki kötülükler yanımıza yaklaşamasın...
Sevgili Nurten....
Pollyannacılık..Belki hayatta birçoğumuzun yapmaya çalıştığı..Belki bilerek ve inanmayarak oynadığımız bir oyun...Eğer mutlu edecekse oynamalısın... ki etmelide bana göre..
Her yaşam bir romandır..Sokakta yanımızdan geçen yüzlerce insanın yüzüne dikkatlice bak..Ne göreceksin...yada gözlerine bak derinlerine inercesine...Mutlaka bir yalnızlık ışığı yakalayacaksın, biraz mutsuzluk, biraz bıkkınlık ve isyan...Tanrı kimilerine pürüzsüz bir yaşam hediye eder, kimilerine katlanacağını kimilerine ise taşıyamayacağı kadar ağır bir yük...İşte bu anda yüreğimiz girer devreye..Herşeyimiz olur birden..Güç katar öfke dolu haykırışlarımıza..Canımız acırken dayanabilelim diye...Bakma gülümseyen yüzlere...veya gözyaşı bırakmayan gözlere...İnan herkesin bir derdi mutlaka vardır ve mücadelesi...Şiirini okudum ve okurken seni izledim sanki yazarken...Durup etrafına bakmanı, asi dokunuşlar bırakmanı....Hayat çok zor..fakat güzel bir yönünü bulmak imkansız değil...Penceren var gökyüzünü gören..kuşların, hetırını soranların..Dostların olduğuna, seni sevenlerin olduğuna inanıyorum..Bazen görmemezlikten gelmeyi tercih ettiğimiz...Yinede hayat çok güzel...Haydi...Toparla anılarını iyi kötü demeden..Bohçanı aç içine yerleştir...ve kapat..Üstüne mavi boncuklu bir mucize iğnesi tak...Hatta bir öpücük bırak yürğinden...Dudaklarına söyle gülümsesin..Gözlerin yıldızlarla yarışsın..ve sen mutlu ol yeni bir yaşamda...Duvarlarını gökkuşağıyla boyamayı ihmal etme...Bilki seni anlayacak çok yürek var...Belki seninle aynı kaderi paylaşan...Tut rüzgarın elini...sırtına mavi bir şal al...Hazırlan...Çok güzel bir dünyada yeşereceksin yeniden...
Unutma.....Seni sevecek bir günışığı mutlaka takılacak saçlarına dizdiğin papatyaların arasına....
Sevgilerimle...)
Bu içtenlikli kalemin sahibini kutluyorum .Ancak okuyucuyu yormamaya daha dikkat etmeliyiz diye düşünüyorum
Şiirle kalmanızı diliyorum selamlarımla
akici ve duyguluydu...ama biraz fazlaca uzun geldi bana...okuru yoruyor.....ama cok güzel bir siirdi...tebrikler
siir ile öykü tadındaydı ve bende severek okudum.yüreğıne saglık
saygımla
Çok iyi bilirim hastanelerin insanı kaçırtan kokularını... parafin... bir oynatırsan içindeki organını yeniden sokarsın 70 derece kaynayan ateşin içine... germe... nasıl da uzum uzum uzatırken kaslarını canını yakar insanın... hasta yatağı insanın yalnızlığını en çok hissettiği yerdir. Ama ben hastanelerdeki yatışlarımı hep tatil ilan ederdim kendime. Gömülürdüm kitaplarıma.... okurdum oburcasına... ziyaretçi... hiç ziyaretçim olmamıştı...kimsem de yoktu zaten. Ama bulunduğun her yerin olabildiğince tadını çıkarmalı derdim kendime ve öyle hareket etmeye çalışırdım. Kitap okumayı mı seviyorum okur okurdum. Ya da bulmaca mı çözmeliyim. Ne kadar bulmaca varsa doldururdum kucağıma... Gece uykularım olmazdı. Koridorun ışığında hemşirelerle kavga ede ede okumaya çalışırdım yine kitabımı ve yazardım... içimden ne geçerse... sevmeliyiz yaşamı. Bir daha dünyaya gelmeyeceğiz. Şartlar nasıl olursa olsun hakkını vermeliyiz yaşamın diyorum. Yazmaya... yaşamaya... sevmeye devam. Sevgilerimi yolluyorum.
Bu şiir ile ilgili 17 tane yorum bulunmakta