Denizlere, dağlara
Gökte uçan kuşlara
Bütün dünyaya
Çığlık çığlığa sesleneceğim:
Ben seninle doğdum
Yetmiş bir yıldır yanan bu çok parlak meşale
Başlamışsa yavaşça için için sönmeye
Bitmiştir bizim için hayat denen meşgale
Sonsuz keder hazırdır ömrümüzü işgale.
Göktürk-İstanbul, 13 Şubat 2021
Şurda, burda değil
beynimde, rûhumda
patlıyor bombalar...
Bir sürü şerefsiz
dinden, imandan habersiz
Allah' dan korkmayan
Zaman sade eskimedi,
çürüdü; zaman çürüdü.
Döküldü tel tel...
Günler, aylar, yıllar arasından
aktı geçti coşkun bir sel.
Dokunmayın
Doğa'nın özgür güzelliklerine...
Cerrattepe'den ,
Efes'den, Silivri'den
çekin ellerinizi.
Katliam dursun.
Gönlümü
sevgi çiçekleri
Kalbimi
aşkla süslüyorum
İnsanca yaşamak için...
Sen bu fânî dünyanın
Canlı meleği idin
Canâb-ı kibriyânın
Sevgili kulu idin.
Ahrette tüm dostların
Ruhumdan kopup gelen
o meçhûl sesler
beynimde bin-bir nağme olup dolaşıyor.
Yorgun ellerde bir uhlevî mızrap
görünmez teller üzerinde
Bir ikindi güneşiyle
bana gülümsedin
geldin,
gecemi süsledin.
Vuslat ateşinde
Ufkum koyu renk bulutlarla doldu
"Bülbülde ses gülde renk açmaz oldu"
Yaşanan ömrümde ümitler karardı
"Gül-i bağ-ı emel soldu sarardı"




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!