Bilmem İngiliz mi, Hint midir soyun?
Ne yastık bıraktı, ne halı, tüyün.
"Şımarık Karı"yı geçti de huyun.
"Hav Hav" ın dağları yıktı be Tarçın.
Her yana salarsın çişi yaparken,
Yar seni sorunca Erzurumlara
Geldi de, buralı oldu dediler
Ne zaman dönecek geriye dedim
Dönemez O artık, öldü dediler
Bir hüzün sarar beni, hafiften, ince ince.
Yaz bitip de bu yerden, son göçer kuş gidince.
Sevdiğini yitirmiş, çırpınıyor dalgalar,
Martının uçuşunda hala yaza özlem var.
Hayatımın her deminde
Ben hep kaldım bir başıma
Herkes kendi aleminde
Bir ben kaldım bir başıma
Erler ile erlikteyken
Bilesin bu yürek çekmiyor seni,
Artık şu aklımdan çık git ne olur!
Böylece unutmak kolay gideni,
Artık şu aklımdan çık git ne olur!
Nefesin yok ama, kokun yanımda.
Gün karardı yavaş yavaş
Daha vaktim var zannettim
Gittiler hep dost arkadaş
Daha vaktim var zannettim
Ölüm geldikçe her cana
Diz çöktüm önünde gönül bağladım
Bal beklerken ağu kattın aşıma
Karakışta gül istedin de benden
Ağustosta kar yağdırdın başıma
Yar kokunu rüzgarlardan alırdım
Naçar ömrüm bayram olur
Ela gözlü yar gelende
Yaralarım deva bulur
Ela gözlü yar gelende
Güvenme dünya malına
Yıkılmaya bir sel yeter
Tutunma söğüt dalına
Kırılmaya bir yel yeter
"Sabır" atalar öğüdü
Takke düşer, kel görünür.
Her şey ayan beyan olur.
Sana küfür de edemem;
Çünkü küfür ziyan olur.
Sayin Sadri bey,bir gün önce okudugumda cok etkilendigim Anne`me adli siirinize yaptigim,o anki duygularimi anlatmaya calistigim yorumum,bilgisayar kaynakli bir hata sonucu yer degistirmis baska sayfada cikmis,diger arkadasin siirine ait yorumda sizin sayfanizda cikmis,benide üzen bu nahos hatadan d ...