Dün bir hikâye yazdım kendime…
İçinde sen olan. Ve beni seven bir sen...
Umutlu bir öyküydü bu.
Sonunda ne bileklerimi kesiyordum ne de mağazaların camlarını kırıyordum. Huzurlu ve sakin...
Ne olur gülme bana, birazda olsa hak ver.
Yalnızca bir hikâyede sevdirebiliyordum kendimi sana.
Yıllar öncesiydi
Puslu bir eylül sabahıydı
Kampüs kantininde tanışmıştık onunla
Daha dün gibi
Gözleri kömür karası
Sözleri gönül yarasıydı
Beni tanimak istiyorsan
Gözlerime bak yigidim
Daga tasa nasil bakiyorsan
Gözlerimde öyle bak
Dilim yasak
Sevgim tutsak töre kiziyim ben
Bir gün mecnun hasta olup yatağa düşer.
Tedavisi için bir tabib çağırırlar.
Tabib Damardan kan almak gerek diyerek
Mecnunun kolunu bağlar.
...Tam iğneyi batıracagı sırada Mecnun bağırır
Ey tabib, bırak!
Merhaba yoldas siirlerinizi kendileri yazmış gibi paylasanlar var bilginize emek hırsızlığı en nefret ettiğim şeydir