Her gün biraz daha artar sezimiz
Vurgun adet oldu zaman içinde.
Dağlandı yürekler, dinmez sızımız
Gözlere gam doldu zaman içinde.
Meydanı boş bulup türedi hapçı
Dinsin gözyaşları, gülsün yüzümüz
Neşeli, sefalı bağrımız olsun.
Her türlü şiddete karşı özümüz
Ne sızımız ne de ağrımız olsun.
Hayat dolu nice nice çocuk var
Ah ile vah ile geçen ömrünü
İbret olsun diye yaz, Kara Osman.
Malının, mülkünün gücü yeterse
Ölüm fermanını boz, Kara Osman.
Yığılır dertlerin dünün üstüne
Sen üzme kendini vefalı dostum
Sinende bir yara açan utansın.
Yaradılmış kula yok amma kastım
Zehrini dünyaya saçan utansın.
Gördüm ki ak yüzün sararmış solmuş
Söyle nerden aldın sen bu yetkiyi
Kibiri gönlüne kazan münafık.
Gösterirsin şeytan gibi etkiyi
Göğsünü kabartıp gezen münafık.
İkiyüzlü halin var ya zatında
Kalkıp diyar diyar göç ettik amma
Gene bizim köydür, köyümüz bizim.
Armut furucundan, elma kahından
Kesilir sanmayın payımız bizim.
Gendime döverken dibek taşında
Cehalete ışık tutan ey fitne
Yaşamı zor kılan nazar değildir.
Kini ekip nefret toplayan zümre
Demeyin böylesi keder değildir.
Batıl fikirlere saplanıp kalmak
Toplumun kaygısı çığrını aştı
Meşale yok, denge bozuk, para yok.
Dinmeyen ağrısı bağrını deşti
San ki sarmak için bizde yara yok.
Kaldırmaz midemiz, artar sızımız
Dünya bir vatandır, kâinat sistem
Sen yapma başına taç mı demişim?
Bozulsun dengesi hazırla zemin
İstersen içine s.. mı demişim?
Yücelt efkârını çevir dümeni
Bilmem çıkılır mı işin içinden
Zanlar bile birbirine karıştı.
İblisi sollayan söyler kıçından
Hinler bile birbirine karıştı.
Emek çalıp öfke kusar ezeni
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!