Akıp giderken hayatım, sende akıyorsun hayat şeridimden,
Beni izleyicisi olmayan bir sinema salonu suskunluğunda bırakıp gidiyorsun...
Kaderine belki, yada kader sanmışlıklarına...
Çocukluğuma düştüğün günlerden yetişkinliğime dönüyorsun.
Sen benim, başkalarının rakipliğinde hep yanlı davrandığım kahramanım,
Yürek dilimde sakladığım kelimeler kadar özelim ve yazılarıma tutsak ettiğim
Bembeyaz masum bir sayfamsın.
Kalbimsin, gözyaşımsın, abimsin.
İnsan bu; doğar, büyür, yaşar yaşayabildiğince.
Yalnız kalır, ağlar, sevinir, umutlanır, mutlu olur belkide.
Yada geçmişe gömülür, özler herşeyi hakettiği değerde.
Ama hayat bizi birbirimizden koparıp serpiştirirken kaderimize,
Yeni doğup kıskanılan bir bebek gibi duruyorum abiliğinin güvertesinde.
Hep sana özenmişliğimin gözetiminde yaşamışlığım,
Ve başıma bir hal gelse yanıma düşünmeden gelebilmişliğin,
Yada seni bir baba şefkatinde sevebilmişliğimsin baba yanımın eksikliğinde.
Senin yaşında olmak istediğim yaşları bile geride bırakmışken,
İçimde, olmamışlığının yarattığı yalnızlıklar doğarken,
Geriye dönüp bakmaya ve seni hatırlamaya korkuyorum.
Çünkü yılların bu denli geçtiğini bilmek ve bana bir kaç saat uzaklığının,
Artık onlarca saat olarak değiştiğinin farkına varmaktan,
Ve bir ambulans sireni yakınlığındaki gözyaşlarını yarama akıtmaktan yoruldum.
Aslında her ayrılık bir ölümdür aklımda...
Benim ölümüm sende yada senin ölümün bende,
Ve yüreğimi parçalayıp eriyen bir kurşun edasında.
Hayatıma düştüğün günlerden bu yana uzun yıllar geçsede,
Bana tutsak ettiğin hasretlerin durur yüreğimde.
Sana söyleyememişliğim ve saklayabilmişliğim her daim,
Yada kıvrandıran özlemlerin yüreğimde.
Sana sevgimin hesabını ne bir muhasebe hesabı ne de hiçbir matematik denklemi çözemezken,
Ve de hiçbir beden kaldıramazken beynimin serzenişlerini,
Evet ayrılık dediğin bir ölümdür aslında.
Her defasında öldüğüm ama yeniden aynı acıyı çekmek için dirildiğim.
Yaşamışlığımın yapbozundaki en değerli parçalardan birini oluşturan,
Beni hayat maratonunda yalnızlığa terkeden bir kalp ağrısısın ruhumun derinliklerinde.
Abimsin, dostum, sırdaşım ve yaşamak ağrımsın.
Sevgime pranga vuramadığım deli kanımsın, çocuk hayalimsin düşlerimde.
Seni seviyorum...
Ziya TüfekçiKayıt Tarihi : 24.9.2009 21:03:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
24.09.2009 Saat 21.02
![Ziya Tüfekçi](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/09/24/sadik-tufekci-ye.jpg)
Benım asla o büyük ellere sahip olamıycağımı düşünürdüm.
Ama şimdi bende büyük ellere sahibim ...
Zamanla ellerimin aslında başka gözlerde büyümediğinin farkına vardım.
Ellerimin aslında benim gözümde büyüdüğünü o büyük yüreklerde ise küçük bir çocuk eli olduğunu anladım.
(O küçük elli çocuk büyük elli dayılarını sonsuza kadar sevicek)
Hazal...
uğradığım sayfanızda
Bu güzel çalışma ile karşılaştım
Tebrik ediyor ve
Yaşayacaklarınız
Yaşadıklarınızdan
Daha renkli
Daha hareketli
Daha bereketli
Geçmesi temennisi ile
Doğum gününüz kutlar
Yüca Rabbimden
Sağlık,afiyet ve başarı dolu bir ömür
Niyaz ediyorum.
Osman ERDOĞMUŞ
SAKARYA
TÜM YORUMLAR (3)