bol paça kazağı
sırtında blucin
çalar yürek saati
bir afrodizyak çatışmasındadır tüm bedenler
yana yakıla
benimle doğanlar askerliği yedi
çoluk çocuğa karıştı
ve hayatı eskittiler
ve ellerim eskiden kalma hiçbir şeyi eskitmedi
Bu kentin karanlık sokakları
Çöplüğe açılır martıların gagasından
Ve ağzıma gelen ilk şey inadına küfür olur
Seni seviyorum
Yüzdürür deriyi
Kulaç kulaç
Tuzaklar kurar bilinmeyen
Bazen yağmurlu
Baharsız kuşlar geçer üzerimden
kazıdı tırnaklarım
kalan son birkaç telim
bağlama aldı geceyi
bir çığlık kopardık
ve kasımpatılar giden mevsime ağladılar
Bulutlar arasından sıyrıldı ellerim
Yaklaşan kıyametin
Kıyametin yaklaşan
Gözlerinde parladı çocuklar
Bir istihbarata göre açlık grevindeydi tüm sevdalara
Elim,
rüzgarda aşınan sevgilere gitti hep
geceyi taze sabaha gebe bırakan,
gürül gürül akan güneş,
gürül gürül akan gün,
Parmak izlerimin gölgesinde vuruldu savaşım
Kıpti mezheplerde karıştık acemice
Parmak izlerim düştü soğuk küllere
Değiştirdim atları
Paslı altıpatları gömdüm
Hızlıydım kurşun misali
Kara kaşları
Battı
Dünyanın güzel dudaklarına
Sıkılgan yüreğimden
Nereden
Ayran soda içen ön sokaklara inat
Kendimi buluyorum
Kayıp rüzgar ateşlerinde...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!