Işık ve Hakikatin Yolculuğu
Nihal’im,
niyetin saf bir pınar gibi akar,
her damlası hakikatin aynasında parlar.
Sözlerin, göklerin sessiz melodisiyle uyumlu;
davranışların, evrenin dengesiyle dans eder.
Gerçeği gören gözlerin,
her titreyen telinle sadakati dokur;
ibadetlerin, yıldızların gökyüzünde çizdiği kutsal yolda
birer inci gibi dizilir, Nihal’im.
Eline, beline, diline sahip ol, Nihal’im…
Her el, dokunduğu ruhu kutsasın;
Her dil, sözüyle kalpleri aydınlatsın;
Koymadığını alma,
Görmediğini söyleme,
İncinsen de incitme;
Her fırtınada, kendi ışığını kaybetmeden parlayan bir meşale ol.
Döktüğünü doldur,
ağlattığını güldür,
yıktığını yap…
Evrenin bütün kırıkları,
senin ellerinde yeniden hayat bulsun.
Yanlış söz söyleme, Nihal’im;
Yanlış yatakta uyuma,
Yanlış eşikten girme,
Elini yanlış cebe atma.
Sen, ruhunla kainatı sar,
Her nefesin bir dua,
Her bakışın bir secde olsun.
Senin varlığın, gölgelerin içinden geçip
aydınlığa uzanan bir köprüdür.
Nihal’im, bu yol senin yolun,
Her doğru adımın, hakikatin yankısı;
Her sözün, evrensel bir ilahi gibi
sakinliğin ve sadakatin melodisini fısıldasın.
Ve unutma Nihal’im,
içindeki ışık, en karanlık gecelerde bile
evrenin kalbine dokunan bir yıldızdır.
Seninle, her an, her kelime,
her nefes, bir sonsuzluk duasına dönüşür.
Kayıt Tarihi : 24.7.2025 10:41:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!