Üç beş güblük şu dünyada,
Bilmem ömrüm nasıl geçti,
Yaz baharım döndü güze,
Bahar değil hazan geçti,
Hayal ettim düşde gördüm,
Bu aleme geldim, kondum göçerim,
Gezip görmediğim iller mi kaldı,
Bazen düştüm tutan yoktu elimden,
Görüp bilmediğim haller mi kaldı,
Arasatta çarşı pazar yapmadım,
Şu derdime durmaz hekim ararım,
Derman bulamadım çare kalmadı,
Kaldım gurbet elde bir dost ararım,
Fermanım verilmiş dostum kalmadı,
Badı sabah eser özlenen yerden,
Gam alırım keder yükü satamam,
Benim gam taşıyan kervanımmı var?
Senin derdin benim olsun atamam,
Benim gam taşıyan kervanımmı var?
Karlı dağlar sıra sıra karşımda,
Kıvılcım arama küller içinde,
Yürek yanıyorsa duman çıkar mı?
Hayat buz tutmuşsa bahar içinde,
Ağlayan yürekten yaşlar akar mı?
Tomurcuk kalmışmı güller dalında?
Hazan yaprakları düşerken yere,
Şu garip gönlümde koptu kıyamet,
Ömürden dökülen sayfalar biter,
Şu garip gönlümde koptu kıyamet,
Sonbahar yaprağı gibi savruldum,
Bir garibim göç eyledim ebede,
Isıtıp suyumu döküp yusunlar,
Kabrimi kazsınlar burdan öteye,
Eşim dostum hep salımdan tutsunlar,
Görünmez oluyor dünya gözüme,
Nevşehir ilimdir çakıllı köyüm,
Mertlik hamuruyla yuğrulmuş özüm,
Gel gardaş çıkalım bu erdaş bizim,
Açar yaylalarda sümbüller güller,
Çakıllı köyümdür ne güzel eller,
Akar çeşmeleri tatlıdır suyu,
Olalım gel bir olalım,
Mankurtlara yer olmasın,
Bu yolda birlik olalım,
Mankurtlara yer olmasın,
Namert dolmuş güzel yurda,
Vardır surelerde mim'i olmayan,
Kitabı açıpda gördünmü dostum,
Mevlayı zikreder dilsiz bir hayvan,
Bıçaktan men etmiş bildin mi dostum,
Gizlemiş harmanı küçük habbeye,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!