Denizsiz kalmış bir şehrin
Martıları
Dökülüyor her mevsimin sonbaharında isli çatılardan
Ve kupkuru çığlıklar siniyor
Gözçukurlarına.
İsyan bakıyor bebekler
Bu şehrin kan kokan bozkırında
Gri açar dalı kopuk çiçekler
Her dalın altında bir kaplan güneşlenir
Aya karşı…
vadilerden sızan suda
Boğulurken melek balıkları;
Bembeyaz bir matem tuttum hayata
Deniz mavi
gök mavi.
Matemime bi yosmalar yanaştı.
Susa kaldım olduğum yerde.
Ölüm dedim duvar oldu.
karanlıkta kifayesiz kalınca dilin cambazlığı,
uykuya geçişte bi kalıyorsun kendine.
fazla söze ne hacet;
söyleyecek o kadar çok ki sözüm.
alışkanlıklarımı bi yana koyup
bugünümü diğerlerini ardında sürükleyen bigün olmaktan alıkoyma arzusu var bedenimde.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!