Özlemek: elin, kolun, kalbin bağlı olduktan sonra
Neye yarar?
Gel deyip, bekleyip umutlarla yakarken kendini
başka kollarda mutluysa
Ne yaparsın?
Biliyor musun reddetmelerini bile özledim
Git demelerini, susmanı, sesini.tatlı tatlı kızmalarnı
Gözlerini, nefesini, kısacası seni özledim
Bazen aşk yakar insanı
Hüzzam şarkıları dolarsın diline
Hüsranı mekân bilirsin derdine
Hicranı yaşarsın kalbinde
Ve
Susarsın
Oysa neler anlatır kalbin
Ama
Dilin konuşamaz olur
Susarsın
Bir konuşsan neler anlatacaksındır
Hıçkıra hıçkıra seviyorumlu cümlelerin
Dolanır kalır içinde bir yerlere
Bildiğin kelimeler bile
Yabancı olur bir anda
Harf harf içini
Taşla ezer aşk
Mantık zaten uçup gitmiştir
Kuş misali uzaklara
Bir duyguların vardır yanında
Onlarında aklı zaten firarda
En olmadık bi anda aklına gelir o
Tam gülerken mesela
Birden gülücüklerin kitlenir kalır
Asılır yüzün
Düşünürsün
Ya da boş bir caddede yürürken
Ansızın yanında belirir hayali
Ah dersin keşke olsa o da benle
En mutlu anında bile bir eziklik vardır daima
da görseydi benim bu hallerimi dersin
Ama en çokta yalnızlığın bataklığında boğulurken
Onun bir yudum hüsran yokluğunu hissedersin
Tutmaz kimse elini
Kendi kendinle baş başa
Kendi kendini yersin
Yaşamak ve ölmek bir olur
Darma duman eder kalbini
Paramparça olur aklın
Bir yanına ama genelde sol tarafına
Çaresizlik çöker
Döner durursun üç beş metrekarelik bi alanda
Elinde hep o dumanı zehirli sigara
Halka yapıp kafa dağıtmak istersin
Ama halkadan çok gözlerini hatırlatır
Lanet olası duman
Bazen bir kadeh şarap olur o
Baktıkça dudakları gelir aklına
Daha çok içersin
İçine hapsediyormuş gibi bir duygu belirir içinde
Devirirsin şişeleri bir bir
Ama maalesef eline geçen hiç bir şey yoktur
Bomboş bir kalp
Hayattan bıkmış bir hayat
Hep yalnızlığı işiten iki kulak
Birde sövmelere papağan olmuş dil
Aslında kimse için üzmeye değmez kendini
Yıpratmaya ağlanmaya hakkı yoktur kimsenin seni
Onunda haberi yoktur baksan senin bu hallerinden
Sen kendi kendini yakarsın
Onun için bırak gitsin gelmiyorsa
Ağaca takılmış uçurtmanın telini
Değmez çünkü kimse için derbeder etmeye kendini...
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta