Sadece Meal Şiiri - Necdet Erem

Kutsal metinleri sıradan yazıtlardan ayrı tutmak gerekir.
İlahi kelamlar ezel ve ebed sultanı Allah’ın kelamı oldukları için, ihtiva ettikleri mana, maksat ve mesajlar sadece çevrileri ile ifade edilemez ve sınırlandırılamaz.

Basit bir örnek olarak, harflerle ifade edilen ROMA rakamlarını verebiliriz.
Arap alfabesinin de aynı şekilde her harfin CİFİR - EBCET diye adlandırılan rakamsal karşılıkları var.

Yine her dilin kendine has gramer kuralları olduğu gibi;
Arap’çanın da adına SARF ve NAHİV denilen çok zengin bir gramer yapısı var.

Bunlar sıradan tercümelerde dikkate alınamaz, harflerin geçmiş ve gelecek ile ilgili rakamsal değerleri hesaba katılmaz, metinler ögelerine göre tahlil edilmez ve ifade edilemez.

Gramer kurallarına göre yapılan çevriler, meal olmaktan çıkıp tefsir niteliği kazanır.

Onun için özellikle kutsal metinler, yazılmış olduğu dilin, bütün özellikler ile yazılmış olduğu zamanın sosyal şartları, esbab-ı nüzul denen yaşanan olaylar ve muhataplar dikkate alınmadan, aynı zamanda içinden geçilmekte olan zamanın şartlarına göre güncellenerek yaşanan olay ve gelişmelere nasıl baktığı;

Yaratıcının zamanlar üstü kelam olma özelliğinden kaynaklanan geleceğe neler sunmak istediği TAM MANASI İLE anlaşılamaz.

Tabi bunları söylerken OKUNMASIN istifade edilmesin demek istemiyorum.

Elbette herkes okuyacak, anlamaya çalışacak, okudukça seviye kazanacak.

Özel merak duyanlarda ise onu anlama işini hayatlarının önemli bir gayesi haline getirecek ve herkesten çok zaman ayıracak.

Herkesten çok detay kazandıracak ve gün gelecek ki kazanacağı anlayış, kabiliyet ve kapasitesi ile sıralar çözülecek, herkesin görmediğini görecek, kimsenin anlamadığını anlayacak, İlahi kelamın asrına nurlarını yansıtmaya, geleceğe umutlarını ulaştırmaya çalışacak.

Bu konuya ışık tutacak birkaç örnek vereyim.

Ciddi ve hayati önem arz eden hangi ders kitabı konu hakkında uzman olan bir öğretmensiz öğrenilebilir?

Hangi öğretmen vermekte olduğu ders hakkında kitaba paralel anlayışı kolaylaştırıcı izahlar yapmaz?

BİR AVUÇ TOPRAKTA bütün element ve mineraller olmasına rağmen kim ne kadarını bilir ve görür.

Vücudumuz canlı organizmalar olan hücrelerden oluşmasına ve bu gerçeği hepimiz bilmemize rağmen, hangimiz görmeyi bırakın varlıklarını düşünerek bakarız.

SIRADAN BİR DAĞA, BİR BİYOLOĞUN, BİR JEOLOĞUN, BİR ORMANCININ, BİR ÇOBANIN VEYA BİR ODUNCUNUN bakışları arasında UÇURUM denebilecek kadar büyük farklar varsa; Kutsal metinlere bakanlardan, herkes kendi ana dilinden yazılmış mealden veya dil kurallarını bilmeden Arapça orijinalinden, uzman birinden ders almadan veya eserlerinden istifade etmeden kendi imkanları ile okuyarak anlayacağı, arasındaki fark, yukarıdaki örnekteki farktan daha fazladır. Ve olmalıdır.

AMA TEMELDE DAĞ, DIŞ GÖRÜNÜŞÜ İTİBARİYLE YİNE DAĞDIR.

DAĞI HERKES GÖRÜR, AMA DEĞERLENDİRMESİNİ HERKES İHTİYAÇ, İMKAN, MESLEK VE İLMİNE GÖRE YAPAR.

KUTSAL METİNLER ÖZELLİKLE KUR'AN; Temelde Allah'ın bütün kullarına göndermiş olduğu nefsin ıslah ve terbiyesi ile ahlak ve adaletin temin ve tesisini amaç edinmiş olup;

Kabul eden toplumlar için, her konuda riayet edilmesi gereken ana yasa olması hasebi ile Ona inanan ve kabul eden her Müslüman’ın kendisini yoktan var edip yaşatan, Allah’ın ASGARİ DE OLSA, NE DEDİĞİNİ, NE İSTEDİĞİNİ, HAYATINI KOYDUĞU STANDARTLAR DOĞRULTUSUNDA YAŞAMAKTA OLDUĞU DİN KARŞILIĞINDA NE VADETTİĞİNİ BİLMESİ açısından elbette içinde yaşamakta olduğu milletin ve en iyi bildiği ana dile çevrilmiş olan MUTEMET MÜTERCİMLERİN ÇEVRİSİNİ YANİ MEALİNİ ( HATTA İMKANI VARSA BİR KAÇ TANESİ ARASINDA KARŞILAŞTIRMA YAPARAK ) okuyarak öğrenmesi gerekir.

Yalnız ibadet yaparken, mütercimlerin farklı tercümeleri ibadetin sıhhatine zarar vermemesi için metnin orijinalinden okuması gerekir.

Yine manevi haz ve tatmin için istifade adına orijinalinden okuması her zaman daha etkili bir yoldur.

SONUÇ OLARAK HER MÜSLÜMAN, YARATICISININ KUTSAL KİTABI OLAN KUR'ANLA ONA NE SÖYLEDİĞİNİ, ONDAN NE İSTEDİĞİNİ, İMAN VE İTAATİ KARŞILIĞINDA NELER VADETTİĞİNİ genel anlamda bilmesi gerekir.

DİNİN İNSAN HAYATINDA ÖNEMLİ VE CİDDİ BİR YERİ VARSA;

ONA VE ONUN KAYNAĞI OLAN KUTSAL METİNE GEREKEN ÖNEM VE İLGİ GÖSTERİLMELİDİR.

GÖSTERMEYENLER, MENSUBU OLDUKLARI DİNE KARŞI OLAN SAMİMİYET VE SADAKATLERİNİ BAŞKASINA BIRAKMADAN BİZZAT KENDİLERİ SORGULAMALIDIRLAR.