Sanırım biraz yorgun başlıycak bu cümleler, hayatı ağırdan alır gibi. Zamana “durr! ” diycem hatta, ardındanda sevdiklerime… Ne akrep vazgeçicek yelkovanı izlemekten, ne de sevdiklerim dönücek yollarından.
Bazen “zor olmuyo mu? ” diye mırıldanıcam akrebe. O an durucak sanki ve bana bakıcak, onu ilk kez gözlerinden hüzün damlacıkları taşarken görücem. Sevdiklerimde böyle bakıcak mı bana, “gitmek zorundayım” der gibi? bilmem, belki de…
Günler geçicek, “belki kalırlar” ümidi besliycem biraz, çayımdan onada içiricem. Hayal tohumu ekicem yanına, çabuk yeşermesi için pencerenin önüne koyucam. Şiirler okuycam, huzur veren yağmurlu havalarda battaniyeme sarılırken. Sonu güzel biten kitaplardan okuycam. Sevdikleriyle ölene dek mutlu yaşıyan insanları anlatan kitaplardan, masal tadında hayatları anlatan kitaplardan…
Bi gün oturucam karşısına sonbahar yüzlü penceremin. Yanıma umursamazlığı, çayımı, battaniyemi, şiirlerimi alıcam. Hayallerim büyüycek gün geçtikçe. Pencereyi kaplicaklar, göremiycem gidenleri. Ben hayal ettikçe onlar biraz daha silinecek gelecekten.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta