Sade Küçük Bir Evde Yaşam Şiiri - Yorumlar

Esin Ege
66

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Çok değil bir göz odaya takmışım kafayı hani usta bir ressamın fırçasında şekillenen manzaralar vardı ya işte öyle. Ben öylesine cennet misali güzel yerlerin gerçek de varolduğuna pek inanmıyorum çünkü hiç öyle güzellikler görmedim. Öyle lüks eşyalardan,teknolojinin nimetlerinden arınmış sade ve huzurlu çiçek kokulu,çam kokulu,kekik kokulu müstesna yerlerde yaşamadım. Ben beton, soğuk binaların yükseldiği meyve ağaçlarının salkım saçak olmadığı, derelerin akmadığı, başı dumanlı dağlarının olmadığı bir şehirde doğdum ve bana kimse nerede doğmak istediğimi ve nasıl bir yaşam istediğimi de sormadı.
Benim doğduğum ve yaşadığım şehirde hayat bir savaştır. Her gün birilerinin acımasız ve sebepsiz katledildiği, kana kana, dişe dişe bir hayattır yaşanan. Arka sokaklarında umutlar satılır bedenler kirletilir. Seçme şansım olmadan yüksek betonların arasında büyüdüm ve benim ağaçlarım olmadı hiç meyve toplamadım dallarından bereketli ağaçların.
Zannediyorum ki insan düşlerinin arayıp da bulamadığı ve ancak resmettiği güzelliklerde varolan yerlerdir bu yerler. Benim hiç kederli olduğumda gittiğim bir göl kenarımda olmadı, dalgın derin baktığım ve sayısız düşler kurduğum dağlarımda olmadı. Çıplak ayakla hiç yürümedim yeşillikler üzerinde. Göz yaşlarımı suyuna akıttığım ve kimseler görmeden alıp gittiği bir deremde olmadı.
Oysa çok değil istediğim sade ve küçücük bir ev. İçinde bal gözlümün olduğu sıradan ve sadece zaruri eşyaların olduğu küçücük bir ev.
Küçük tek katlı bir ev sadece, kapısı önünde çok büyük olmayan bir avluya açılan sade gösterişsiz bir ev. Avluyu saran ve dış dünya ile bütün irtibatı kesen duvarlarını kırmızı pembe yediveren güller sarsın istedim. Bütün günüm o avluda geçsin tahta bir sedir olsun renkli örtülerle süslensin yorulunca bir yastık alıp kıvrılmak köşesine ve seni dizlerimde uyutmak ne güzel olurdu.
Kapısının etrafını hanımelleri sarsın boydan boya. Misler gibi nazlı kokusu bütün bahçeyi sarsın ve kamelyanın önünde küçük bir süs havuzu olsun. Gün batımında fışkıran su sesleriyle beraber akşam çaylarımızı içelim. Meyveler bolluklarıyla dallarını yere eğseler elimizi uzattığımızda binbir çeşit yemiş yesek dallarından. Arka tarafında kuzular olsun her sabah yumurtlayan tavuklar ve ben kendimi cennette bilsem.
Ön bahçeye domatesler biberler mis kokulu naneler eksek ve ellerimizle toplasak aşımıza katsak. Doğanın bize sunduğu bereketli topraklara her akşam ezanıyla gün batımında şükretsek.

Tamamını Oku

Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta