Bugün dostlar meclisindeydik
Birazcık hasbıhal eyledik
Sözüm ona bir karar verdik
Saddam neden asıldı dedik
Saddam zalim asmak gerekir
Kanlı elinde bir tomar kir
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Sevgili kardeşim, Saddamı önce kullanıpta sonra tekme vuran Amerika, Saddam gibi kuklaların sayesinde ortadoğuya yerleşti. Bölgenin başının belası oldu. Yapmamız gereken Saddam olmadan(kendimizi kullandırmadan) Amerikaya dur diyebilmek. Zulümlerin olmadığı mutlu yarınlar dileğiyle. Mehmet ARI
Sevgili Azim kardeşim,
Dost meclisiniz güzel konularda hasbihal eylemişler ve ortaya doğruları anlatan bu şiir çıkmış.Zaman böyle.yüreği mert insanlar bazı olaylara anlam veremiyor böyle duygularımızı yansıtıyoruz.İnşallah adalet yerini bulur diyeceğim ama bulmayacak kardeşim.dua edelimde vekil olup meclise gelmesin.malum tüm hainler bir bir toplanır oldu.selam ve sevgilerimle.
Saddam ne kadar vatanını seven bir adammışki önce oğullarından sonrada kendi canından oldu neden vatanı için.Tabi oda Çok insanın hayatına kıydı çünkü o bugünleri önceden görmüştü ve Irakdaki vatan hainlerine göz açtırmıyordu Saddam sadece vatan hainlerini katletmiştir bunda da cok haklıdır bizim yapamadığımızı yapmıstır. Bundan sonra aponun asılması da tamamen hayal oldu, çünkü Saddamın sonunu gören devlet adamları artık vatan hainlerini asamıyacak çünkü bunun cezası idam olduğunu gördüler.İnşallah bir gün o dar ağacında Apo Bush ve onun arkasındaki İsraillilerde yani Yahudilerde olurlar.
Güzel bir şiir tebrikler...Demekki aynı inanç penceresinden bakanlar aynı düşünceleri paylaşıyorlar..Selamlar
Saddamın asılması beni çok sarstı kanım dondu
O anı asla unutmayacağım hafızalardan silinmeyecek hiç bir zaman
Amerika ya o gün yuh çektim mübarek arefe günü
Arapların birinci bayram günü tepemize bomba gibi indirdi
Ama biz birisini bir eli yağda bir eli balda kuzu gibi besliyoruz maşallah iyi bakalımda ..........
Şiir olarak güzel bir şiirdi
Gönülden tebrik ederim
selamlarımla
Devletin besledi şahsın sonu için de İNŞALLAH şiir
yazarsınızda bizde okur yüreğinize sağlık deriz. Emrullah Maksom
AZİM KARDEŞİM,
BEN Kİ, KİTABINDA SADDAM'IN KATLİAM VE SAFAHATINI DA YAZMIŞ BİRİSİYİM.
İDAMINI DUYUNCA SARSILDIM.
DİNİME DAHLEDEN KEŞKE MÜSELMAN OLSA.
TEBRİK VE TEŞEKKÜRLER.
BENİM KALEMİMDEN OLAYSA ŞÖYLE:
aRiFe GüNü
Amerika denilen, şerefsizler diyarı,
Müslüman’a göz dağı, verdi Arife Günü.
Talabani Barzani, cümle Irak hıyarı,
Nihayet muradına, erdi Arife Günü.
Hıristiyan alemi, çifte bayram ediyor.
Diyalog tellalları, bilmiyorum ne diyor.
Zorumuza çok gitti, yürekten kan gidiyor.
Saddam’ın asılması, gerdi Arife Günü.
Saddam suçluydu evet, eli kanlı zalimdi.
Conilerin asması, zulmünden de elimdi.
Müslüman’ın talebi, biz idam edelimdi.
Zındık eliyle dertler, derdi Arife Günü.
Biraz düşünsenize, niçin bugün seçildi?
Beş gün sonra olsaydı, neden bundan kaçıldı?
Tam da bayram üzeri, derin yara açıldı.
Bunda hayır aranmaz, şerdi Arife Günü.
Kanımızı dondurdu, sabah sabah haberler.
Keyfiniz yerinde mi, locada biraderler?
Şimdi yılbaşı kutlar, dünyadan bihaberler.
Merhamet ve vicdanlar, kördü Arife Günü.
HİDDETÎ der Saddam’a, sahip mi çıkacaktım?
Düşte görsem inanmam, tabire bakacaktım.
Haberi duyduğumda, diz üstü çökecektim.
Sevinsin Şiisiyle, Kürdü Arife Günü.
Fikret Oğuztürk
üstad ellerin dert görmesin,tebrikler...
Sayın Mertkan75 T.O.D.nin ne anlama geldiğini anlamadım.Açıklarsanız sevinirim.Diğer görüşlerinize katılıyorum. Selamlar.
Amerikanın bu aşağılık kararı almasına ses çıkarmayan devletler tarihin aynasında kendilerini nasıl göreceğini burada yazmam mümkün değil. Saddamın yaptıklarını idam sebebi olarak görenler bizim malum yerde beslediğimiz şarlatana aynı alakayı göstermemize izin vermiyor.Saddamı idam edenler ölen insanların sayısına göremi hareket ediyorlar.vah vah. iyi o zaman adada yatan şarlatan 40.000 kadar kişinin ölümüne sebep oldu barajı aşamadı asmasınlar şarlatanı beslesinler... T.O.D.
Bu şiir ile ilgili 21 tane yorum bulunmakta