Küçük köyün üstünde
Dost edindi göçmeni.
Karınları her gün tok
Gökyüzünde aşkları.
Güzel günler yaşanmış…
Sözleri çok kesin
Dünya âlem bilsin.
Ayrılmayacaklarmış.
Yazı bitirmiş kanatları….
Serçe kuşu, küçük köyün
Yerlisi… Çocukları ve atları
Sevdalısı, aşinası, dostları…
Göçmen kuşu, kapılır bir korkuya
Kalırsa dayanamaz bu soğuğa.
Serçeye tercih düşmüş illa,
Vatana sadık, dostlara müptela.
Ayrılık çok acı…
Dostluğa ihanet feci…
Göçmen: Gel, demiş serçeye
Uçalım bahara, bahçeye…
Serçe: Bekleyelim köyümüzde
Yeni günleri, taze baharı…
Göçmen: Ama kış acımasız, üşürüz
Aç kalır, hastalanır, ölürüz…
Gitmek nasıl ihanetse serçeye
Kalmak da öyle ihanet sevgiliye…
Karar vermişler, çıkmışlar yola…
Göçmen rahat ve güçlü…
Serçe alışkın değil, uzun uçmalara…
Göçmen, fırtınaya yakalanmadan uçmayı
Düşünmüş; serçe, yorgunluktan vazgeçmeyi.
Serçe: Duralım, kalmadı gücüm
Sana eşlik etmek mi suçum…
Göçmen: Durma, fırtınada ölürüz
Aşarsak okyanusu, yeni bir gün görürüz…
Son bir gayret, son çırpınışlar serçeden
Okyanus kıyısındalar, kendinden geçmeden…
Serçe: Artık gidemiyorum, yeter! ..
Göçmen: Dostluk burada biter…
OKYANUS ÇOK BÜYÜKMÜŞ…
Serçe ise çok küçük...
SERÇENİN SEVGİSİ DE ÇOK BÜYÜKMÜŞ…
Ama göçmen çok küçük...
Sonuç mu? ..
SERÇE SULARA GÖMÜLMÜŞ...
OKYANUSUN MAVİ SULARINDA
YATIYORMUŞ, BİR MİNİK SADAKAT...
YENİ BİR BAHARIN KOYNUNDA
UÇUYORMUŞ, KOCA BİR İHANET...
Hikmet ÇİFTÇİ
21.06.2010
Kayıt Tarihi : 13.8.2010 16:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bir internet hikâyesi şiirleştirilmiştir. Hikâyenin yazarını bilmiyorum. Başlık ve sonuç kısmının bir bölümü aynen alınmıştır. Hikâyenin yazarına saygılar sunuyorum. Umarım şiirim de hikaye gibi başarılı olmuştur.

Onlar olmasaydı olur muydu bunca sevgi şiirleri, sevgi türküleri, sevgi meselleri..
Der ya Mungan :
Yağmur herkese yağar Ama çok az insan tutar yağmurun ellerini _____
Sevgisinde serçe sadakatı gösterenler tutar ancak sevginin ellerini. Onlar tutar, biz okuruz sevgiye adanmış güzellikleri.
Şiirdeki serçe ,kendisi küçücük, kalbi kırılgan ve ince.Sadakatı ise yüce dağ gibi...Ama göçmen öyle mi ? O konar göçer...
Aslında serçe biliyor göçmene ayak uyduramayacağını, biliyor okyanusun büyüklüğünü ama sevgisi o kadar büyük ki, göz ardı ediyor bildiklerini, düşüyor konar göçerin ardına.
Bazen bile bile aldanıp gitmez miyiz..? içimizden bir ses uyarır aslında.. Ama, 'olsun' deriz.Yüreğimiz bizi hak etmeyene akıp gider.
Şiiri okurken Nazım Usta'nın Mavi Gözli Dev'i geldi aklıma.
Adını sevgi deme yanılgısına düştüğümüz yoz ilşkiler, dev gibi sevgilere , mezar bile olamaz , diyesim geldi... Nazımca...
Kutladım usta kalemi. Dostlukla, kardeşlikle. Yolu hep açık olsun diyerek,Saygı ve selam ile.
Sen soğuk gurbeti tercih ettin, bekledi... bekledi...
Peşinden geldi, ama...
Dayanamadı semasız, güneşsiz gurbete
Rengine uymayan sana 'doğma' renglere
Kendi esmer vatanında bildiği lisanını, senin sarışın vatanında yadırgadı
O güneşli Azerbaycandan ayrılamadı
Sen güneşsiz gurbetten
Ve anladı ki, o serçeymiş, sen göçmen kuşu...
Hikmet bey, çok güzel bir konu SADAKAT ve İHANET
Bir yanda koynunda ihaneti uyutan, mutsuzluğundan habersiz bahar,
Diger yanda kalbinde sadakat yatıran, mutluluğundan habersiz okyanus.
'Bahar'lar içindeki hiçlikten haberdar olsalar,
'Okyanus'lar kalbindeki servetin değerini bilseler ve ölmeseler minicik serçeler...
15.08.2010
TÜM YORUMLAR (7)