Sadakat rütbesinde eriyen bir mum
Gibi eriyorum
Bir asrın karanlık odalarında
Siz ey kuşlar
Merhamet ediniz
Şu kendini vakte yok sayan adama
Yarın geleceksin diyor iş var tasa var
Gece gündüz ve ben
Hayata çoğalıyorken
Harcanıp tükeneceğim böylece
Ellerime ecza olmayan bir yakarışla
Açtım gözlerimi
Bu duvar mavi
Bu duvar yeşil
Sonra bu oda
Sonra bu odanın penceresinden felaha
Nasıl kalkılır
Daha vakit var derken
Bu loş bedenler arsında
Kim diyebilir ki ben
Hüzünlü değilim
Erimekte iken buz duvarı zamanın
Ya gelmezse o an
Açlığını yanlış hesap etmişsen korkunun
Ya göremezsen başlangıcını hiçbir doğumun
Bir çocuk gibi ağlarken
Suyun ve ekmeğin açlığına
Uyanıp sıçrıyorum yüz yıllarca ezelden
Alnımı çarpıyor Burak duvarına bin el birden
Farkında mısınız bilmem
Ne çok göz açıp kapıyorsunuz yarına
Kayıt Tarihi : 3.9.2009 20:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sabır Direniştir
değerli şair, yazdıklarıyla bu damarı yakalamış gibi...
mumdan bir tabut içreyiz
senin ateş denizinde haldaş
kumdan bir kale içreyiz
senin sığ sularının sahilinde yoldaş
bitmek bilmez bir sabır içreyiz
direnmenin adıyla başlarız her söze gardaş..
@..
TELAŞ SABRIN ZIRHINI TEMEL ZANNEDEN BİR HAYLAZ ÇOCUK...
BÜYÜRKEN BÜYÜTEN...
TEBRİKLER...
Kim diyebilir ki ben
Hüzünlü değilim ...
Hüzne yazgılıysa beden,debelenmek nafile ..Kim delip geçmiş ki hüzün duvarını,kelimeleriniz yerle bir etsin..
Güzel...
TÜM YORUMLAR (13)