Güneşli yağmurlarda yakaladı beni sevdan,
Bir göz görümlüğü ateş aldım yüreğinden
Huzur buldu öksüz gönlüm sıcağınla,
Sen, hep rüyalarımda yaşanmış özlemim
Sanaydı asırlık susuzluğum anlasana…
Hüzün kumsallarında rastladım aşkına
Bir ölçü mutluluk, doyumluk yürek balı,
Seni öyle sevdim ki gülüm
Tarihe geçecek bu aşk masalı.
Yıpratmayacağım sevgi kokan tenini
Hüzne akmayacak gözyaşın,
Yüreğimde tek odalı bir yer var
Gel oraya taşın!
İnsan manzaraları seyrettim yıllarca
Sabır meyvesinden, ikramlar sundum,
Yüreğimden geçmedi sensiz sevda
Yutkundum… Yutkundum…
Taşımadım yüreğimde hiçbir vefasızı
Ne gecemdi yalnızlığın katili, ne gündüzüm,
Felek bile pes etti kahrından
Sana mı geçmesin sözüm.
Varlığında açar yediverenler,
Yokluğunda kimsesizim, öksüzüm…
Sabah güneşini benden sen de kıskandın mı ne?
Sanki yıldızlar kaymış gözlerine,
En erguvan bakışınla süz ne olur
Her sabah âşık olayım yine.
Nihavent gecelerimde kaybolma yanımdan
Can istesen veririm canımdan,
Sakınır mıyım senden bendeki seni
Ama sakın evde unutma buseni,
Sakın bana ben gibi bakma
Asırlık sevdalara öykünür yüreğim,
Zamane aşklar çakma…
Buğulu bakışlara hükmeder şavkın,
Ne seller akar da yıkmaz bendeki bendini,
Sen büyü mü yaptın be gülüm
Bu kadar sevdirdin kendini?
Sesinin rengindeydi gökkuşağı
Gülüşünle sanki gül açtı gönlümde,
Yoksa cennete mi geldim acaba
Uyuyorum derken öldüm de?
Sessizliğimin en derin anında
İçime doldu huzur telefonum çaldığında,
Dağılıverdi ufkumdaki en yoğun sisler
Unuttum yaşadığım karabasanı,
Sen bana nasıl unutturdunsa bir anda
Dilerim sen de unut tüm derdinin, tasanı…
Bağır avazın çıktığınca tembel hayata inat
Uyansın yer gök sesindeki şiirle,
Uyansın en uzak yıldızdaki hayat
Korkusuz müjdeler sıralansın gününe,
Sabahına ıtır kokular dolsun,
Ben yaşayamasam da boş ver gülüm,
En güzel mutluluklar senin olsun…
Bu kaçıncı isyanı yüreğimin,
Camları puslu odamda bir kalemim, bir ben
Parmaklarımdaki cümleler kurşun kadar ağır,
Zor düşüyor satırlara ürkek yüreğimin sesi
Bilesin ki kalmadı seven kimsesi.
Her el uzattığım elden artarda darbe
Tam alnımın ortasından vurdu her seferde,
Uykusuz hasretleri konuk ediyorum
Yasemin kokulu satır aralarına,
Benim için, bir nefes huzur ısmarla
Yarına…
Sorma kaç dönemeç önce yetirdiğimi
İçimde hep yaşayan
Yaşanmamış gençliğimi,
Bana şarkılar söyle duymadığım,
Masallar anlar melekler diyarından
Nefesimi parmak uçlarınla tut,
Sonra bir buse kondurup ucuna
İstersen unut…
Kızgın ateşlerde yaktım insanlığımı
İnsanlar eritti de yüreğimin yağını,
Bütün uçurtmalarımı rüzgârlara saldım,
Sesindeki huzurla hayallere daldım.
Yıkıntı sevgilerden benim bezginliğim,
Fotokopi aşklardan bu hüzün,
Yüreğinin sesini duydum ya bu gece
Muamma değil yüzün.
Ne şekiller çiziyor zaman gözlerime
Ne buruk öyküler anlatıyor yarım kalan,
Sadece sevgi yaşanmaya değer
Diğer her şey yalan…
Beni al götür benden uzaklara
En derin okyanuslarda fırtınalara bırak,
Yıldız sağanaklarından almış gözlerin ışığı
Bana o ışıklarla bak!
Sevginin değerini bilmeyenlere
Sadakam olsun yaşamak…
Murat Nail Güney
19 Kasım 2010 İstanbul. Saat: 01.11
Kayıt Tarihi : 21.11.2010 09:42:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sevginin değerini bilmeyenlere Sadakam olsun yaşamak…
![Murat Nail Güney](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/11/21/sadakam-olsun-yasamak.jpg)
En derin okyanuslarda fırtınalara bırak,
Yıldız sağanaklarından almış gözlerin ışığı
Bana o ışıklarla bak!
Sevginin değerini bilmeyenlere
Sadakam olsun yaşamak…
Murat Nail Güney
19 Kasım 2010 İstanbul. Saat: 01.11 kaleme sağlık
TÜM YORUMLAR (1)