Karbeyaz sütunların tepeleri oyuktu,
Alanı gayet az vereni bir hayli çoktu.
Hali vakti olan bırakırdı akçasını,
Olmayan bölüşürdü kalan son lokmasını.
O'na uzanan “ihtiyacı kadar” alırdı,
Geriye kalanın payını da ayırırdı.
Cami, türbe, çeşme, imarethane yanında,
Fakir fukaranın sırdaşıydı zor anında.
Veren sormaz kimedir, alan bilmez kimdendir?
Bu zarafet hangi düşüncenin eseridir?
Sağ elin verdiğini sol elin bilmemeli,
Medeniyetimizin düsturudur ezeli.
Bir zamanların samimi, sıcak sofraları,
Ne arayanları kalmış ne de soranları.
Asil ecdadımızın medar-ı iftiharı,
Fazilet âbideleri sadaka taşları…
Kayıt Tarihi : 20.11.2014 17:34:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Unutulmuş, çok kişinin de bilmediği bu özel değerimizin hatırlatılması, bilmeyenlere aktarılması adına çok özel bir o kadarda güzel bir çalışma.
Ellerinize, emeğinize sağlık.
TÜM YORUMLAR (1)