Sadaka Şiiri - Yaşar Saim Aslan

Tertemiz dilek ve duygularla acıyıp da verdik.
Az çok demedik, yardım bilip merhamete erdik.
Bir kişinin vermesiyle pek bir şey olmaz dedik
Birkaç kişi el uzatırsa daha iyi olur bildik.
Ekmek dedi, hasta dedi, aç dedi, bilet dedi.
Hatırlamıyorum daha neler, memleket dedi.
Verdik ben, sen, o, biz, siz, onlar verdik.
Bilemiyorum aslında iyi mi kötü mü ettik.
Doğru dediyse ne ala tam sevabı hak ettik.
Yalansa söyledikleri olmadı, iyi halt ettik.

Serindi hava, ayaküstü öylece bakarken üşüdüm.
Benimle zaman da durdu sanki, şöyle bir düşündüm.
Sadaka olmamalı bir kalıp içine sığacak doğruluk
Hedef iyilik, amaç her şeyde kötüden iyiye yolculuk.
Mümkün mü durdurmak geçip giderken zamanı
“Hayır” diyorsun, kıymetini bilmeli yaşanan anın.
Yedin içtin, kazanç arttı, iyilikle harcayacaksan,
Kim hak ediyor, kim muhtaç hakkıyla bakacaksın.
Banka faiziyle katlanırken yatırdığın paranı
Doğru mudur bu faiz açıyorsa Allah ile aranı?

Hak, sahibinindir ve sahibine verilecekse eğer
Tasarrufu, sözü yerli yerince kullanmaya değer.
Dünya hayatı ahirete tarla, biçecegiz ne ekersek
Daha çooook saçmalarız öğrenmeden beklersek.
Sadaka, üç kuruş atmakla olmaz fukara eline,
Fukaraya yardım gerekiyorsa güç gerek işine.
Hani akşam yemeği diyene vermektense balık,
Daha doğrusu ona balık avlanmayı anlatmalı..
İyi işler yapılınca, iyilik de yaşar yaşatılır hem,
Fukara küçülmekten kurtulur el açıp ver derken.

Öğrenci, öğretmen üzerindeki hakkını beklerken
Öğretmen de bekler öğrenciden başarıyı erken.
Politikacı ben yapacağım deyip tutmalı sözünü
Seçmen verdiği oy ile üstünde bilmeli gözünü
Hak ve doğru ile iç içe geçmiş sadaka işte budur
Tüm hak sahibinindir, tüm hak sahibinde bulunur.
Bu şekilde anlamalı sadaka, aslında pek büyüktür.
Doğru olan ne varsa içindedir, güç sahibine yüktür.
Hakkını vermek gerek sahip olunan her ne varsa,
Hem hepsinin bir hesabı var, boyutu ise devasa…