Tarihlerden silindi bir asırlık harabat,
Bugün bir başka güzel, bir hoş bugün Sadabad,
Her yüzde bir tebessüm, her gönül olmuş abad,
Gelmekle hoş ettiniz bizdeki gönülleri,
Davete hoş geldiniz, Sadabad’ın gülleri.
Camide, Kilisede, Havrada olan her kul,
Yaşlısı, Engellisi, Sabi ve kimsesiz dul,
Yurdumun mozaiği, işte gerçek İstanbul,
Üfleyip uçuralım, üstümüzden külleri,
Davete hoş geldiniz, Sadabad’ın gülleri.
Dedem Abdülhamit’in torunu sizlersiniz,
Ve, kaderin çizdiği yolları izlersiniz
İçiniz ağlasa da, dışardan gizlersiniz,
Yaşmak gibi takınız, uçuk-pembe tülleri,
Davete hoş geldiniz, Sadabad’ın gülleri.
Canlandı gözlerimin önünde eski çağlar,
Kuşların ötüşüyle çınlardı yeşil bağlar,
Gonca gülün aşkıyla, yanık bir bülbül ağlar,
Şimdi sizler oldunuz, buranın bülbülleri,
Davete hoş geldiniz, Sadabad’ın gülleri.
Bu kısacık dünyada herkes bir iz bıraktı,
Mekânı değişenler, toruna bir mum yaktı,
Bu köprünün altından sayısız sular aktı,
Hak katında bakidir, sizlerin ödülleri,
Bizleri hoş ettiniz, Sadabad’ın gülleri.
22.06.2010 - Sezayi TUĞLA
Sezayi TuğlaKayıt Tarihi : 8.10.2012 19:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yaşlılar Komisyonu Başkanlığı yaptığım sıralarda, Kağıthane Mesire Alanı Hasbahçe, namı diğer "Sadabad"da, Darülaceze kurumundaki yaşlıları ziyaret ederek, pikniğe davet ettim. Belediyeden ve AK Partiden aldığımız destekle organize ettiğim programda Darülaceze sakinlerine unutamayacakları bir gün yaşattık. Selamlama konuşmamı o güne atfen bu şiirle yaptım. Fazla söze gerek yok, şiir zaten kendiniortaya koyuyor. Yorum okuyucuların.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!