Sakal altında geçtim
Bıyık üstüne bir çizgi çektim
Gözler beni süzer ferli ferli
Mumdan gerek mum oturur.
Saç baş yoldurdum.
Gül gibi soldum.
Âlâyiş-i dünyâdan el çekmege niyyet var
Yakında adem dirler bir şehre azîmet var
Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım
Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var
Devamını Oku
Yakında adem dirler bir şehre azîmet var
Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım
Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var
Her kıtası mükemmel bir antalım.
Ama en çok son kıtayı beğendim. Keşke demek geldi içimden..
İnsanla, insanlarla, fikirlerle aramızda öyle dağlar var ki, yıkıp medeniyete 'medeni olmaya' kavuşmak ne güzel olurdu. Her dogma kendine bir dağ oluşturmuş. Aşılmaz. Acımasız. Vahçi. Kendinden başkasını tanımaz.
Dağları oluşturan fikirler öyle karanlık ki, asla ziya 'aydınlık' oluşturmazlar. Zira tartışılmazları vardır. Asla söylediklerinin hilafına söz söyletmezler. Bir ayrıntı, bir soru sormak ne kelime...
Batılı bir araştırmacı, doğudaki tarikatları inceledikten sonra şöyle diyor 'tarikat kapısından girenler aklını dışarıya koyuyorlar'...
Ben çoğu zaman günümüzün çağdaş, laik anlayışlarını biraz ona benzetiyorum.
Karanlık. Ziyası yok. Alternatifini konuşmak yasak. Soru sormak yasak. 'Tıpkı müridin mürşide tarikat anlayışında soru soramadığı, katına girerken aklını kapının dışında bıraktığı gibi'
Bize aydınlık fikir gerek. Fikirden öte fikir gerek. Alternatifni düşündüren, sorduran, sorgulatan fikir gerek.
Zira gelişme, aydınlanma ancak o zaman olacaktır. Dağların vahşeti ancak o zaman medeniyete kavuşacaktır.
Değerli kardeşim.. Şiirinin her kıtasında mükemmel vurgular yapmış. Özlerin özünü çıkarmış.. Başarıyı kutluyorum.
Bu şiir ile ilgili 11 tane yorum bulunmakta