Sakal altında geçtim
Bıyık üstüne bir çizgi çektim
Gözler beni süzer ferli ferli
Mumdan gerek mum oturur.
Saç baş yoldurdum.
Gül gibi soldum.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
tebrik ediyorum yine Bayram abi..
sevgilerle
yüreğinize sağlık
Sakal altında geçtim
Bıyık üstüne bir çizgi çektim
Gözler beni süzer ferli ferli
Mumdan gerek mum oturur.
Saç baş yoldurdum.
Gül gibi soldum.
Dokuz boğumdu o denli
Yutmadan gerek yutkun oturur.
Sıkı durmuş kuşku
Biliyor olsa da nifak.
Yol mu kor sıralanmaya
Ateşten gerek ateş oturur.
Dağ devrilmiş!
Vahşetten uygara evrilmiş
Iralıktan fikirden ziyaya
Beyinden gerek beyin oturur.
Yüreğine sağlık Bayram bey
1.Misra;kimsenin sakali altindan gecilmemeli sizinde buyurdugunuz gibi gecersek birilerinin kuklasi oluruz
en iyisi yanlis dogru neysek o olalim kimsenin sakalinin töhmeti altinda kalmayalim
2....:Sagimizdan solumuzdan halen buduyorlar bence en kötü tepki tepkisizlik ten iyidir
3....;Biz verirsek 40 i kalmaz korkumuz
diz boyu suda boguluyoruz
4.....;Vallahi final a 10 Puan dag devrildi ama keremlerimizde cok
Bu Millet en kötü devrinde bile ne saheserler yaratmistir
mesele HÜRRIYET olunca
Saygilar BAYRAM agabey
Siire ve gönlüne X(X carpi 10) ve karesi
Bir insanın yaşam serüveninden insanlık tarihinin serüveni okunuyor adeta.Daha doğrusu insanın ruhsal evriminden insanlığın evrimine giden bir yol var şiirde.Özellikle son dizeler vurucu olmuş son nokta bakımından.
Yürekten kutluyorum, saygılarımla...
Sakal altında geçtim
Bıyık üstüne bir çizgi çektim
Gözler beni süzer ferli ferli
Mumdan gerek mum oturur.
Saç baş yoldurdum.
Gül gibi soldum.
Dokuz boğumdu o denli
Yutmadan gerek yutkun oturur.
Sıkı durmuş kuşku
Biliyor olsa da nifak.
Yol mu kor sıralanmaya
Ateşten gerek ateş oturur.
Dağ devrilmiş!
Vahşetten uygara evrilmiş
Iralıktan fikirden ziyaya
Beyinden gerek beyin oturur...
KALEMİNİZİN USTALIĞI GÖZLER ÖNÜNDE HOCAM. GÖÜL DOLUSU TEBRİKLER. SAYGILAR...
TEBRİK EDERİM...ÇALIŞMANIZI BEĞENEREK OKUDUM....SAYGILARIMLA...İBRAHİM YILMAZ
Dağ devrilmiş!
Vahşetten uygara evrilmiş
Iralıktan fikirden ziyaya
Beyinden gerek beyin oturur
anlamlı bir okadar güzel kutlarım bayram bey saygılarımla
Akıcı ve anlamlı bir şiir. Kutlarım abi.. Kalemin daim olsun..
Değerli dost,suyu kaynağına geri akıtmak mümkün değil,Mevlananın şu sözü çok manidar,Akılla ğerçeğe yol arayan,kabede kıbleyi arayana benzer ,döner,döner durur bir türlü bulamaz der.
Bu anlamlı şiirini kutlar selamlar gönderirim_Hamit Körken
Bu şiir ile ilgili 11 tane yorum bulunmakta