Hangi kemanın silinmemiş göz yaşları
Hangi surete yansımış tablonun resmi
Hangi çiçeğin mayhoş kokusu bu
Bu hangi arasına not düştüğün kitabın satırı
Gözlerime toz kaçtı diye biriktirirken o masalı
Sonundan önce başı bitiş çizgisinde selam duran romanı yaksalar
Yaksalar
İsi asıllarını giydiremediğim tenlerinde kalmalı
Yangısı maşaya tenezzül etmeyen avuçlarımda
Aynadaki çizgiyi alnımdan silmeyi becerdim ortasında
Sessizlikle nikahı kıyılan girdaplığa
Çığlıklarla bilemenin bedelini yaşatmayacak kadar gacemerim
Bu defa kefilim içimdeki cesaretli çocuğa
Yalnız
Elimde bez bebeğim olmadan ağırlıyorum
Uğurladıklarımın arkalarında bırakmadıklarını
Yine dallar güneşten arlanmadan gölgemi giyiniyor
Issızlığım hiç olmadığı kadar çıplak ve soğuk
Zaman denilen hasmım kemirirken serimi
Herkesten başka hiç kimsenin bilmediği sırca
Ağzımdan çıkan lafların son arzusu olmak
Yormuyor dünü bugünü ve sonrasını
Dar ağacından cesetler koleksiyonuysa gelmişim geçmişim
Kırıldığım şişelerden tükürdüğüm izmaritlerden jiletteki bileğimin izinden
Ayrık bir sima demliyorum ben de
Ve sızan deme umut içiriyorum
Beşiğe belediğim vedalar ne de tatlı uyuyor şimdi
Uyandırıp su dökmeyen elleri tutmaya kıydırmıyorum kendimi
Fotoğrafların katili merhum olmuş çerçevelerin matemini avutmamak
O kadar da gayret değilmiş zanaatla süslediğim omuzlarımda
Yeter ki
Elime eteğime anlamsız meşgaleler takan gündüzler boşalsın şakağımdan
O hiç olan kimseler görmeyeli
Saçlarım rüzgarları kulaçlar oldu
Ve savrulmanın hükmünü kaldırmışım kanundan kitaptan
Dağımın eteklerinde bile kayalıkları kıskandıran zemin klasiği
Zirvem dans ediyor heybetinden
Gözlerdeki ağıtları özgür bırakabilmek için
Dillerdeki zılgıtları tutsak mahalindeyim
Pencerimin önünde alkıma kavuşan menekşem ile mutlu mesut geçinirken
Terk etmediğim iskemlem buğusunu kaybetmiş camı
Güneşi düşman gütme dersinden geçiriyor
Sıcak nefesim üflemek mekruh
Soğumaya bırakmadan içiyorum içimi
Herhalde ellerim günah kokmuyor
Zaman dokunduruyor her halde
Ben ıslanıyorum biraz yıkanıyorum yağmurlarda
Öyle seviyorum kendimi
Ve sen
İçimdeki gıpta ettiğim cesaretli çocuk
Zamansız ekmiyorum seni yarınlara
Küçük bir yavru gibi
Büyümek istiyorum sana ileride
Bahşedileni bahşedene pazara çıkarmaya ne hacet
Saçlarından da sarı mevsim
Yaprağın hazanıyla arasını açmak bana düşer
Karanlıkta duldalanıp kurumamak sana
İstediğin mevsimde buluşalım
Artık tanırız birbirimizi
Yeter ki sen gel
Tıpırtılarını kulağımdaki ayak izlerinden duyarım
Duvaklar örter yeri ve göğü
Emdiğimiz süt gurur duyar getireceğin gecelerimizin akıyla
Ben
Bu manzarayı fırçaya mahkum edeceğim yine
Ağaçlara oyulan kalpleri kanatmadan
Kırmızıya çalacağım bütün renkleri
Sonra
Ahunun gözlerinde dibi tutmayacak kahve alacağım gözlerime ve gözlerine
İkrara davet say bu çağrıyı
Daveti kabul icabına kalırsa ve kalanımda yanında
Yırtık cebine koy ve yere düşür ürkekliği
Bekliyorum …
Kayıt Tarihi : 17.8.2013 00:59:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Hazan Armes](https://www.antoloji.com/i/siir/2013/08/17/saclarini-oksamak-icin-avuclarimda-egzersiz.jpg)
' al yalnızlığını gel, korkma sıkılmayız
senin yalnızlığın benim yalnızlığımla konuşur
biz ikimiz susarız'
Sabır ile doğmuşuz Analarımızdan, ve sabrın sonunu yaşatan mevladan dilendik her şeyi.
Yüzümüzde biriken onca kırgın çizgilere bir son bulduk işte en sade halimizle şiir dedik adına..
Ve şiirdi...Kutladım sevgimle..
Mükemmel bir şiir okudum sayfandan. Kutluyorum Sevgiler..
Çok etkileyici bir şiirdi ve ben, gıpta ile okudum. Sizi ve bu güzel yürek sesinizi içtenlikle kutlar, nicelerinde buluşmak dileğimle sizi saygıyla selamlarım...++
TÜM YORUMLAR (10)